Eğitim Sitesi

İstanbul'un Fethi Şiiri

İstanbul'un Fethi Şiiri | Mehmet Tevfik Temiztürk

İstanbul'un Fethi

Rab'be inancım, sevgim, vatanım ve milletim,
İşte Türklüğün gücü Fatih Sultan Mehmet'im...

Orta Çağı kapattık barbarlığı kaldırdık,
Hakk'ı ve adaleti, yeryüzüne yazdırdık...

Her 29 Mayıs, şanlı fetih günümüz,
Bizler Fatihlerdeniz merhametliyiz, hürüz...

Mehmet Tevfik Temiztürk

add

tag İstanbul'un Fethi Şiiri Mehmet Tevfik Temiztürk istanbul şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

İstanbul'un Fethi Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

İstanbul'un Fethi Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri

Fetih Zamanı

Havanın mavisinde, denizin yeşilinde
Bir türkü, Ortaasya'dan beri duymuşuz.
Anamızın sütünden bayraklara kadar
Yüce fetihle büyümüşüz.

Yakmış gecemizi yıldızlar
Burçlardan yana uyanmışız.
Bir yazı gibi tepeler alnında
Yazılmışız, silinmişiz.

Nur ile kuvvet ile aşk ile
Kaderin büyüsünü bozmuşuz.
Görmüşüz suretini güzelliğin
Koca feleklere görünmüşüz.

Cihanın yarısı gök;
Önünde şehit şehit durmuşuz,
Cihanın yarısı İstanbul
Almışız.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...

İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle Istanbul'da bul!

İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim" i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,
İstanbul...

Necip Fazıl KISAKÜREK

Necip Fazıl KISAKÜREK

Seni Ben De Sevdim İstanbul

Seni ben de sevdim ey güzel İstanbul
Seni ben de sevdim, ey güzel İstanbul
Bir şiir de benden sana, aziz İstanbul

Denizlerle kol kola, sen ne güzelsin
Adalarla yan yana, ömre bedelsin
Aşığınla can cana gönüllerdesin
Sen güzeller güzeli bir şehirsin.

Boğazında gemiler, köşkler yalılar
Dilimizden düşmeyen yeşil korular
Tarihi öğretiyor, camilerle saraylar
Sende yaşanmıştır, en büyük aşklar.

Seni ben de sevdim, ey güzel İstanbul
Bir gönül de benden sana, aziz İstanbul.

Erol Güngör

Bu şiir 1984 yılında yazılmış olup, 1994 yılında Göksel Baktagir tarafından bestelenmiştir.
TRT repertuarındadır. 1996 yılında Habitat 2 etkinliklerinde İstanbul Kültür A.Ş tarafından çıkartılmış İstanbul Şarkıları 2. kaset ve CD sinde yer almıştır. Zaman zaman radyolarda okunmaktadır.

Erol Güngör

İstanbul'a Sitem!

Yıllar yılı, İstanbul, senden haber beklerim!
Basamaklar azaldı, elimde ak mendilim!
Saros Kıyıları'nda oturmuşum çaresiz
Hazret Süleyman gibi martıları gözlerim!
*
Haydarpaşa Garı'ndan kalkmaz mı trenlerin?
Nerde Bağdat Yolu'nda söylenen türkülerin ?
Hani nerde Necip'ler! Tükendi mi şairin ?
Söyle bana İstanbul yanlış mı dediklerim ?
*
Yıkıldı mı İstanbul hisarların duvarı ?
Nerde hisar üstünden İstanbul'un halları ?
Suları mı kurudu Marmara'nın İstanbul ?
Ses vermiyor Boğaz'ın köpüklü dalgaları!
*
Ey Mustafa Kemal'in ışıklı martıları!
İstanbul'un, İstanbul soluyan evlatları!
Gezdiğin bahçelere bir çiçek te sen ekle
Seninle gurur duysun İstanbul Sokakları !
*
Ey Üsküdar anladım, yağmurun bitmiş, tamam!
Bir çeşmen de yok mudur eski zamandan kalan ?
İstanbul'un üstüne zaman vuruyor; dan! dan!
Kadıköylü şairim gel artık sen de uyan!
*
Hani nerde Yahyalar, Orhanlar, Cahitler'in
Söyle bana İstanbul, haksız mı bu sitemim
Denizdeki fenerler çoktan yandılar, çoktan
Millet şair bekliyor Boğaz Kıyıları'ndan
*
Ey İstanbul, inan ki bu yerleri görmedim.
Onların övgüsünü şiirlerde dinledim.
Bu elâ gözlerimi ben Haliç'e sözledim
Sakın kızma İstanbul, ben Haliç'e özledim

Ali Koç Elegeçmez
...............*................
06.nisan.2019/cumartesi

Ali Koç Elegeçmez

İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri, İstanbul'un Fethi Şiiri