Köyümüz Perişan Şiiri | Durmuş Karakuş
Köyümüz Perişan
Çeşmeleri birer birer kurumuş
Köyümüz perişan köylü perişan
Boşa emek kime olsa korumuş
Köylümüz perişan köylü perişan
Gazel düşmüş temmuz ayı bağlara
Sıcaktan çıkılmaz olmuş dağlara
Sitem ettim ikibinli çağlara
Köyümüz perişan köylü perişan
İki yüze çıkmış saysam tamamı
Boşa geçirmiyor hiç bir zamanı
Sırtında taşıyor otu samanı
Köyümüz perişan köylü perişan
Eker diker karşılığı boşadır
Tarlaları çakır diken kuşadır
Hazırlıklar bizde karakışadır
Köyümüz perişan köylü perişan
Yaylaya çık sarıkız la danası
Ayşe, Fatma, Eminey'le anası
Bu uzun sözümün kısa manası
Köyümüz perişan köylü perişan.
Durmuş Karakuş
Köyümüz Perişan eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Durmuş Karakuş
Köyümüz Perişan Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Köyümüz Perişan Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Alaaddin Tepesi
Konya'nın merkezinde, Karatay ilçesinde,
Suni bir tepe vardır, yarım top biçiminde...
Bir tepe ki muhteşem sanki minicik şehir,
Üstü bir mahalledir, rahat gezilebilir...
Alaeddin Cami ve yanında kümbetlerle,
Camisine bir uğra, etrafını bir izle...
Kılıç Aslan Kümbeti, saray kalıntıları,
Kümbetin civarında, sekiz sultan mezarı...
Evvelden mahalleler, kiliseleri varmış,
Bunların üzerine orduevi yapılmış...
Eflatun'un mezarı, tarihte anlatılır,
Çeşmesi, su haznesi, anıtları da vardır...
Evlendirme dairesi, çay bahçeleri var,
Ağaçlar ve bahçeler, kültür binaları var...
(2014)
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Kırşehir Ya Da Kırşehir, Kırşehir
Yüz kere söylüyoruz inan ki Dünyalıyız,
Dünya, denilen yerde doğmuş yaşamaktayız…
Sorarsın, nerelisin? Söylüyorum Kırşehir,
Kırşehir, Kırşehir ya da Kırşehir, Kırşehir…
Tek memleket Türkiye yörelerimiz aynı,
Koskoca bir Kırşehir ülkemizin her yanı…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Kırşehirim Kır Şehri
Kırşehir doğumluyum, ailem Kırşehirli,
Soy, sülale, şecere, yalnızca Kırşehirli.
Ülkemde her yer, benim memleketimdir.
Hepsi de Kırşehir’dir, tüm iller Kır Şehri’mdir.
Demek istediğim şey, Kırşehir’i severim.
Dedelerimin şehri, benim doğduğum şehrim.
Doğmuşum, doğmamışım, Türkiye’nin bir yeri.
Bir yeri, her yeridir, Kırşehir’im Kır Şehri.
Milletimi severim, Kırşehir’i severim.
Dedelerimin şehri, benim doğduğum şehrim.
Ülkemde her yer gönlümde, hepsi Kır Şehridir.
Kırın Şehri değildir, hepsi de Kır Şehri’mdir.
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Gündüzün Koynunda Saros'un Gözleri!
Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros’u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
“Sema” adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus’un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen “bu cennet bu cehennem” üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun’a benzer, Saros’un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros’un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak “ol! ” emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!
Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma
Ali Koç Elegeçmez