fırsat ile ilgili deyimler

Fırsatını bulmak
Fırsatını bulmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-31 23:21:46

Uygun ve elverişli zamanı bulmak.
"Fırsatını buldukça, gelip size yardım ederim."
"Plan yapıyorum, fırsatını bulursam tatile gideceğim."

Fırsat beklemek
Fırsat beklemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-23 01:36:54

En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
"Güzel bir araba almak için fırsat bekliyor."
"Fırsat bekliyorum, fırsat bulunca her şeyi anlatacağım."
"Ona haddini bildirmek için, fırsat bekliyorum."

Fırsatını bulsa bir kaşık suda boğmak
Fırsatını bulsa bir kaşık suda boğmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 01:41:03

Bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek.
"Sana çok sinirliyim, fırsatını bulsam seni bir kaşık suda boğarım."
"Fırsatını bulsa beni bir kaşık suda boğacak, ama o iş o kadar kolay değil."

Fırsat bu fırsat
Fırsat bu fırsat deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:32:19

"Yararlanılacak en uygun zaman." anlamında kullanılan bir söz.
"Kampanya bu hafta bitiyormuş, fırsat bu fırsat gidip bakmak lazım."
"Fırsat bu fırsat deyip, milleti aldatıyorlar."

Fırsat çıkmak
Fırsat çıkmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:37:30

Bir imkâna kavuşmak.
"Toplantıda konuşmak için, bize fırsat çıkmadı."
"Bana fırsat çıksa, ben hemen evleneceğim."

Fırsat düşkünü
Fırsat düşkünü deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-13 19:09:14

Çıkar sağlamak, kötülük yapmak için fırsat kollayan kimse.
"Fırsat düşkünü insanlardan nefret ederim."
"Güçlü olmazsan fırsat düşkünü insanlara mahkum olursun."

Fırsat bilmek
Fırsat bilmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:31:07

Bir şeyden belli bir amaçla hemen yararlanmak.
"Açılan kursları fırsat bilip, yüzme öğrendik."
"Maddi sıkışıklığını fırsat bilip, arsasını ucuza almış."

Fırsatı ganimet bilmek
Fırsatı ganimet bilmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:46:48

Çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak, fırsattan istifade etmek.
"Fırsatı ganimet bilip, kömür çuvallarını götürmüş."
"İndirim fırsatını ganimet bilenler, mağazayı kısa sürede boşalttı."

Fırsat yakalamak
Fırsat yakalamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-29 16:54:33

Bir şey için uygun ve elverişli zaman bulmak.
"Fırsat yakalarsam sizin yanınıza geleceğim."
"Şimdilik takipteyim, fırsat yakalarsam araba alacağım."

Fırsattan istifade etmek
Fırsattan istifade etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:53:56

Çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak, fırsatı ganimet bilmek.
"Fırsattan istifade edip, hafta sonu köye kaçtık."
"Őğretmenler; her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, őğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. -
Atatűrk"

Fırsatı kaçırmak
Fırsatı kaçırmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:49:02

Elverişli durumdan yararlanmamak.
"İndirim fırsatını kaçırmak istemiyorsan, yarın erken gel."
"Fırsatı kaçırdın, tüm ürünler tükendi."

Fırsatını düşürmek
Fırsatını düşürmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-23 01:39:40

Kolayını bulmak.
"Fırsatını düşürüp, bir haftalık tatile çıkmış."
"Fırsatını düşürüp, satışı toptan yapmış."