1 Yılda 40 Bin Öğrenci Okuldan Atıldı
Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği'nin (HEGEM), suç ve şiddet ile ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre; 2009-2010 öğretim yılında disiplin ve devamsızlık nedeniyle 40 bin 383 çocuğun okulla ilişiği kesilmiş ve bunların bir kısmı da suça bulaşmış. Suça bulaşan çocukların çoğunun okulla ve ailesiyle sorunlar yaşadığı ortaya çıkmış.
Derneğin ulaştığı bir diğer önemli sonuç da okullarda rehber öğretmen eksikliği. Araştırma sonucuna göre Şırnak'ta bir rehber öğretmene 3 bin 240 öğrenci, Urfa'da 2 bin 934 öğrenci, Ağrı'da 2 bin 574 öğrenci, Batman'da bin 925 öğrenci, Muş'ta bin 905 öğrenci düşüyor. Bu sonuçlar durumun ne kadar vahim olduğunun göstergesi. Tunceli'de ise diğer illerimize nazaran daha iyimser bir tablo var. 443 öğrenciye bir rehber öğretmen düşüyor. Araştırma sonucuna göre, Türkiye genelini aynı orana getirmek için 36 bin rehber öğretmene ihtiyaç bulunuyor.
MEB, rehber öğretmenlik alanında, 24 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu belirtmişti. Okullara rehber öğretmen olarak atanacakların mezun olması gereken bölümler "Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Eğitimde Psikolojik Hizmetler ve Psikoloji Bölümleri" olarak belirlenmiş. 2003-2004 öğretim yılında başka bölümlerden de mezun olup, rehber öğretmen atananlar mevcut. Bugün itibariyle bu bölümler dışında mezun olup rehber öğretmen olarak atanmak mümkün olmamasına rağmen, üniversitelerin Felsefe, Sosyoloji bölümlerinden mezun olanlara formasyon eğitimi alma olanağı sağlanıyor. Söz konusu formasyonu alanlar, MEB'in açmış olduğu rehberlik kursunu başarıyla tamamlayanların büyük bir kısmı işsiz. Küçük bir bölümü ise dershanelerde rehber öğretmenlik yapıyor. Diğer bir kısmı da MEB'e bağlı okullarda ücretli rehber öğretmen olarak çalışıyor.
Önce PDR mezunları, ancak...
Tabii ki burada bir yanlış anlamaya da yol açmak istemiyorum. Rehberlik hizmetleri sadece 3-5 etkinlikle olacak bir şey değil. Rehberlik çalışmalarını yaparken psikolojiden ve psikolojik danışma ilkelerinden de faydalanmak gerekiyor. Sonuçta insanla çalışılıyor. Bireyleri anlama, tanıma, onların kendilerini tanımasını sağlama amacıyla rehberliğin yanında psikolojik danışma da kullanılmalı. Yalnızca rehberlik ile ulaşılması istenen hedefe ulaşılabilseydi, zaten bölümümün adı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) olmazdı. İkisinin bir bütün olduğunu kabul ediyorum.
Ancak, okullarımızda mevcut rehber öğretmen ihtiyacı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunlarınca karşılanamıyor. Bence bu açık, bölümün formasyonu almış veya MEB'in rehberlik kursunu tamamlamış Felsefe- Felsefe Öğretmenliği ve Sosyoloji mezunları ile karşılanabilir. Bu bölümlerden mezun olanların tamamının rehber öğretmen olarak atanması dahi, mevcut rehber öğretmen açığını kapatamıyor. Atamalar yapıldıktan sonra, MEB'in sürekli hizmetiçi eğitimleriyle, bu bölümlerin mezunları rehberlik alanında daha kapsamlı hale getirilebilir. Gönlümden geçen, bu alanda yalnızca Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunlarının çalışması. Ne yazık ki sayıları yetmiyor.
S. Gürsoy / Sabah
tarihli haber
Dersimiz.com Haber