On binlerce öğretmen maalesef bu durumda!
On binlerce öğretmen maalesef bu durumda!
Kim ne derse desin, şu an için Türkiye'nin en önemli sorunu işsizlik.
Ne Ankara'da olup bitenler ne de dünyada yaşananlar, milyonlarca ailenin umurunda bile değil.
Gençler için durum daha da kötü. Özellikle de okumuş gençler için!
Üniversiteye girip, mezun olmak için maddi ve manevi çok büyük çabalar harcadılar.
Diplomalarını alıp hayata atıldıklarında ise kendilerine sunulan en büyük ödül "işsizlik" oldu.
Üç ay, üç yıl, derken işsizlikte 10'uncu yılına girenler var.
Örneğin öğretmenler!
Öylesi branşlar var ki, üniversiteden birincilikle mezun olsanız da, KPSS'de en yüksek puanları alsanız da durum değişmiyor. Çünkü atama yapılmıyor!..
Oysa ne heyecanlarla o fakülteye başlamışlardı.
Yıllarca öğretmenlik hayali kurup, öğrencilerine kavuşacakları günü beklediler. Ama yüz binlercesi o hayaline hiç kavuşamadı. Daha da vahimi, hayalleri kâbusa dönüştü.
Örnek mi alın size hemen her gün yüzlercesi gelen maillerden birisi:
Çalmadık kapı kalmadı
"Adnan Menderes Üniversitesi Resim iş öğretmenliği mezunuyum. Tüm olumsuzluklara rağmen 27 yaşımda istediğim bölümü kazandım ve 2009'da mezun oldum.
Bir kız sevdim ve evlendik.
Hayallerimiz, umutlarımız vardı, güzel şeyler yapacaktık hayata dair.
Atanacaktım, öğretmen olacaktım ve insana yakışır şekilde yaşayacaktık.
Çok şey istemedik hayattan, çok büyük beklentilerimiz de yoktu.
Bir öğretmen maaşı, sonra birkaç çocuk ama olmadı.
Eşime verdiğim tüm sözler, sadece sözde kaldı.
Hayat şartları yıprattı ikimizi, 3 yıldır atanamıyorum.
Bu sene de taban puanı altında bir puan aldım.
Yoruldu eşim, olumsuzluklar, işsizlik...
Başvurmadığım kurum ve kuruluş, belediye, kolej kalmadı ama ne beni arayan oldu, ne de bana yardım edecek birileri.
Eşim yoruldu ve 5 yıllık evliliğimiz sona erdi.
Şimdi kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı ve son umut olarak size yazma gereği duydum.
Amacım asla duygu sömürüsü yapmak değil, bu benim son çarem, son çırpınışlarım.
Türkiye'nin neresinde olursa olsun çalışırım. Ressamlığın yanı sıra, ehliyetim de var. Şoförlük de yapabilirim.
Çevrenizde bana yardımcı olacak birileri varsa, lütfen ne olur bu mesajımı onlara iletin..."
İstihdam planlaması şart!
Bazı fakülteler var ki, mezunları gidip her işi yapabilirler. Ama bir de eğitim fakülteleri gibi uzmanlık gerektiren meslek adamı yetiştirenler var ki, işte onlar her işte çalışamazlar.
İşte bu yüzden kısa, orta ve uzun vadeli öğretmen ihtiyacına göre, kesinlikle bir istihdam planlaması gerekiyor. Yoksa, zaten yeterince itibar erozyonuna uğramış olan bu kutsal meslek daha da yıpranabilir.
Öyle saçma sapan bir atama sistemi var ki, en idealist öğretmenlerin bile heyecanlarını köreltiyor.
Kesinlikle değişmesi gerekir. Bakan Dinçer, umarız öncelikle bu konuya el atar...
Doğru olan hangisi?
Bir milyona yakın genç şu günlerde meslek seçim aşamasında. Hemen hepsinin geleceğe yönelik hayalleri var. Tıpkı yukarıdaki öğretmen arkadaş gibi. Peki ama ya sonrası?..
Onların da aynı noktaya gelmesini kim ister ki, ama yüz binlercesinin geldiği nokta onunkinden hiç de farklı değil.
İşte bu noktada ya hayalini kurdukları mesleklere veda edecekler ya da her türlü sıkıntıyı göze alacaklar. İşte tercih listesi hazırlanırken kıvranmaları biraz da bu yüzden!..
55 bin öğretmen alınacak mı?
Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ağustosta 55 bin öğretmen alınacağını açıklamıştı. Ve işte ağustos geldi. O derelerin altında çok sular aktığı için, ortada ne tek atama dönemi kaldı, ne de verilen sözler. Ama her gün, Çubukçu'nun bu sözlerini hatırlatan yüzlerce mail geliyor. Belli ki Ankara'daki herkese de gönderiliyor. Dikkate alınır ve 55 bin öğretmen alınır mı? Keşke! Ama hiç sanmıyoruz...
Çünkü tek atama dönemi lafta kaldı, ara alımlar oldu, en önemlisi de o sözün muhatabı, şu anda
aynı görevde değil.
Peki ne olacak?
Ağustosta kaç öğretmen alınacak?
En azından bu konuda bir bilgi verilebilir.
Bu bile öğretmenleri bir nebze olsun rahatlatacaktır...
Özetin özeti: Öğretmeni moralsiz, mutsuz ve heyecansız bir ülkede, geleceği yakalamak mümkün olmaz! Ve onların yüzünü güldürmek o kadar zor olmasa gerek.
tarihli haber
Dersimiz.com Haber