Atanamayan öğretmenler daha da çoğalacak
Milli Eğitim Bakanlığı´nı da, YÖK´ü de anlamak günden güne zorlaşıyor. Her iki devlet kurumu da mantıkla izah edilemeyecek işlere imza atıyorlar. Milli Eğitim Baknlığı kanun hükmünde kararnamelerle, acaip ve garip işler yapyor. YÖk desen o da MEB´de aşağı kalmıyor.
Ve bu iki devlet kurumu şimdi yeni bir uygulama başlatıyorlar. 50´nin üzerindeki üniversitede yeni pedagojik formasyon sertifika programları için düğmeye basıyorlar. Yani yeni öğretmen adayları olacak, atanamayan öğretmenlere yenileri katılacak.
Gazetelerde yer alan haber şöyle: "Yükseköğretim Kurulu (YÖK)´ün mezun durumdaki öğrenciler için yaptığı düzenlemeye göre, 2011-2012 eğitim öğretim yılında, 53 üniversitede toplam 13 bin 400 kişilik pedagojik formasyon sertifika programı açılacak.
YÖK´ün kararına göre, 2011-2012 eğitim öğretim yılında üniversitelerde yürütülmesine izin verilen pedagojik formasyon sertifika programlarındaki kontenjanın yüzde 20´si Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç duyduğu alanlar olan ´´Rehber öğretmen, okul öncesi öğretmenliği, İngilizce öğretmenliği, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, teknoloji ve tasarım öğretmenliği, sınıf öğretmenliği, Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği, zihin engelliler sınıf öğretmenliği, müzik öğretmenliği, matematik öğretmenliği´´ne kaynak gösterilen alan mezunları için ayrılacak."
Haber böyle. Anlamadığım şu. Şu anda tahminlere göre eğitim fakültelerinden mezun olup atama bekleyen öğretmen adaylarının sayısı 300 bin civarında. Bu adaylar, eğitim faküteleri mezunu olduklarına göre, zaten formasyon eğitim almış olamaları gerekmiyor mu? Ben böyle biliyorum.
Bu adaylar şimdi ikinci defa öğretmenlik farmasyon eğitim mi alacaklar. Yoksa, çeşitli fakültelerden mezun olan gençler mi bu formasyon sertifika programlarına mı katılacaklar. Bu durumun açığa kavuşturulması gerekiyor. Eğer formasyon programlarına çeşitli fakültelerden mezun olanlar katlıcaksa, yıllardır atama bekleyen öğretmen adayı gençlere bu durum nasıl açıklanacak ve izah edilecek.
KIYAKÇILIK HABERLERİ
Gazelerde, özelllikle de hükümet yanlısı gazetelerde ve o gazetelerin internet sitelerinde o kadar çok MEB ve hükümete yönelik "kıyakçılık" haberleri var ki şaşırıp kalıyorsunuz. Elbette bu gibi gazetelerde eğtimin ciddi sorunları ile ilgili haberler görmek ise neredeyse imkansız.
İşte bu gazetelerin birinin internet sitesinde öyle bir haber. Haberde bolca övgü olduğu gibi, yanıltıcı, aldatıcı bilgi de var. "14 bin kimsesiz çocuğa özel okul şansı" başlığı zaten haberi doğrudan "yağcılık" kategorisine sokuyor. Haberin tümünü okuduğunuzda da, 14 bin kimsesiz çocuğun tümünün özel okul şansına erişemeyeceğini görüyorsunuz.
Haberin devamındaki şu satırlar bunun kanıtı. Haberin devamında deniyorki, "14 bin çocuk arasından zeki, başarılı ve spor ve sanatsal alanda yetenekli olanlara Türkiye´nin en iyi kolejlerinde okuma fırsatı tanınacak." Peki nerde kaldı "14 bin kimsesiz çocuğa özel okul şansı" başlığı. Yağcılık böylesi önemli bilgi hatalarını da ortaya çıkarıyor.
DEVLET OKULLARINA GÜVENSİZLİK
Haberin ortaya çıkardığı bir gerçek daha var. Devletin bakanlıkları da devletin okullarına güvenmiyor ve önem vermiyor. Hem Milli Eğitim Bakanlığ hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kimsesiz çocukları "özel okul"la ödüllendimek için protokol imzalıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı neyse de, Milli Eğitim Bakanlığı´nın "kimsesiz çocukları özel okulla ödüllendirme" işinde taraf olması pek de hoş bir durum değil. MEB kendi okullarına güvenmiyor ve kendi okullarına önem vermiyorsa vatandaş ne yapabilir.
Bekir Türkmenoğlu
Milli Eğitim Bakanlığı atanamayan öğretmenler formasyon
tarihli haber
Dersimiz.com Haber