düşman kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse
"Çikolata düşmanı."
2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse.
"Sigara düşmanı."
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.
alım kelimesinin mecaz anlamı 1. Gözü gönlü çeken güzellik, çekicilik, cazibe. 2. Kötülüğe verilen karşılık, ceza.
göbek kelimesinin mecaz anlamı 1. Yağ bağlamış şişman karın. 2. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. 3. Atalar ve torunlar zincirinde kuşak, nesil, batın.
uyarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Öğütle yola getirmeye çalışmak. 2. Uyandırmak.
ileri kelimesinin mecaz anlamı Benzerlerini geride bırakmış.
denek taşı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
kılıf kelimesinin mecaz anlamı Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.
kırıntı kelimesinin mecaz anlamı 1. Küçük kalıntı. 2. Eser, iz, belirti.
bastıbacak kelimesinin mecaz anlamı Yaramaz, haylaz.
saparta kelimesinin mecaz anlamı Azar, tersleme.
azıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak.
yontmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin parasını azar azar çekmek.
lord kelimesinin mecaz anlamı Çok zengin kimse.
hedef kelimesinin mecaz anlamı Amaç, gaye, maksat.
iltimas kelimesinin mecaz anlamı Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.
gecekondu kelimesinin mecaz anlamı Acele ile yapılıvermiş, derme çatma yapı.
sondaj kelimesinin mecaz anlamı Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.
angarya kelimesinin mecaz anlamı Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş.
salaş kelimesinin mecaz anlamı Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen.
kayışçı kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı, hileci.
koltuk altı kelimesinin mecaz anlamı Kayırma.
güvence kelimesinin mecaz anlamı Birinin kuşkularını dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
tilki kelimesinin mecaz anlamı Pek kurnaz.
iflas kelimesinin mecaz anlamı Yenilgiye uğramak, değerini yitirme.