yoğurmak kelimesinin mecaz anlamı:
Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
kıvırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek. 2. Daha önce bulunulan eylem ve söylemden dönmek.
yumruk kelimesinin mecaz anlamı Baskı.
gümlemek kelimesinin mecaz anlamı Beklenmedik bir zamanda, ansızın ölmek veya yok olmak.
çatlamak kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı, yalnızlık, sabırsızlık, kıskançlık gibi ruhi durumları aşırı derecede duymak.
aymak kelimesinin mecaz anlamı Gerçeği anlamak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
korsan kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse. 2. Bir hakkı izinsiz olarak kullanan.
dert kelimesinin mecaz anlamı insanı için için kemiren üzüntü, sorun, kaygı.
kırıntı kelimesinin mecaz anlamı 1. Küçük kalıntı. 2. Eser, iz, belirti.
horozlanmak kelimesinin mecaz anlamı Kabadayılık göstermek.
aykırı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, ters insan.
kulvar kelimesinin mecaz anlamı İçinde bulunduğu veya ilgili olduğu alan.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
çark etmek kelimesinin mecaz anlamı Savunduğu düşünceden vazgeçmek.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.
delinmek kelimesinin mecaz anlamı Çiğnemek, uymamak, aykırı davranmak.
havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.
kaşarlanmak kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymaz olmak.
falso kelimesinin mecaz anlamı Yanlış veya yapılmaması gereken bir davranış.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
kereste kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba kimse.
küflü kelimesinin mecaz anlamı Zamanı geçmiş, köhne.
konser kelimesinin mecaz anlamı Sürekli gürültü.
ağrı kelimesinin mecaz anlamı Kaygı, tasa, dert.