Dilan Ben böyle bi sey görmedim hariiiiiiiiiiikaaaaa 2015-04-29
Özledim Seni Efendim Şiiri | Fatih yıldız
Özledim Seni Efendim
Seni öven kelimelerden utanırım
Yazan kalemin acizliğinden utanırım
Ağaçtan olan paçavramdan utanırım
Gönlümden akan aşkımdan utanırım
Anlatamam seni enginlere
Diyemem sevdiğimi sevenlere
Geldiğini diyemem sahabece bekleyenlere
Diyemem emanetini duvara asıp unutanlara
EFENDİM...nur yüzünü esirgeme
Gel rüyama göster yüreğime
Bulaşmasın senden başkası benliğime
Gel sultanım bu acip dünyada eğleme
Seni gören gözlerden olmak isterdim
Üstüne konan tozun olmak isterdim
Uhudda kırılan mübarek dişin olmak isterdim
Ümmetim ümmetim diye yaptığın duan olmak isterdim
Ey!Sıddık (r.a)gibi yarenin olam
Adaletiyle Hattap oğlu Ömerin olam
İffet abidesi Osman ibni Affanın olam
Hak aslanı Ali ibni Ebutalibin olam
Yoo yoo...Onlar bana çok yüce üstün
Ben senin bindiğin kasvan olam
Rahmetini bulaştırdığın artığın
Ahir zamanda seni arayan yitiğin olam
Özledim Seni Efendim kutlu doğum haftası eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Özledim Seni Efendim Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Özledim Seni Efendim Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Aşk-ı Kadim
Sen doğdun,
bağrına gül düştü toprakların...
Bir devrin karanlığı
varlığınla nur oldu...
Sen doğdun,
süzüldü göz yaşı yanığından
seni iki aleme müjdeleyen ananın...
Ey mahzun gönüllere güneş olan,
han olan...
Ey sevgi bağında aşk-ı kadim sevgili...
Ey kalp gözü kapalı cehaletin çağında,
Mekke'den doğan güneş,
alemin rahmet seli...
Asırlar ötesinden insanlığa cân olan,
şahadet ırmağında dalgalanan meşale...
Doğduğun güne hasret,
öksüz,
ve yetim cihan...
Ey sultanlar sultanı,
kimsesizler kimsesi...
Rahmetsin alemlere,
kainata işaret...
Gül deyince aklıma senin gül yüzün gelir,
Aşkın ile açmayan güller perişan olur...
Şefaatin imdada yetişmezse mizanda,
O gün bütün günahkar kullar perişan olur...
Kalmasın hiçbir gönül senin adından öksüz,
Kelebekler baharı adınla müjdelesin...
Kalplerde nefes nefes,
hep senin adın vursun...
Yeni doğan nur yüzlü bebeklerin kalbine
yöneldiğin kıblenin,
şanlı mührü vurulsun...
Hira'dan doğan güneş,
gül olup yağan sendin,
Cebrail'in sardığı o zarif beden sendin,
Batılın yüz tuttuğu karanlık bir kıtada
Rahman'ın alemlere çizdiği öz desendin...
Ey gönül dergahımın,
mukadder sevgilisi...
Doğsun batan o güneş yeniden dünyamıza
Dalga dalga yükselsin Semave'nin suları,
Dualar perçinlensin akan göz yaşlarımıza
Yeni baştan yıkılsın Kisra'nın sütunları..
Sen doğdun,
bağrına gül düştü toprakların...
Bir devrin karanlığı
varlığınla nur oldu...
Diri diri toprağa gömülen tomurcuklar,
filizlendi,can verdi
batıla mezar oldu...
Gül deyince aklıma senin gül yüzün gelir,
Aşkın ile açmayan güller perişan olur...
Şefaatin imdada yetişmezse mizanda,
O gün bütün günahkâr kullar perişan olur...
Hasan Hüseyin ÇAĞIRAN
Selçuklu-Konya
Hasan Hüseyin ÇAĞIRAN
Sevgili Peygamberim
Sönmez iman güneşin
Sevgili Peygamberim
Dünyada yoktur eşin
Sevgili Peygamberim
Yoluna revan olduk
Boştuk, nurunla dolduk
Ballar balını bulduk
Sevgili Peygamberim
Dertlerime ilacım
Himmetine muhtacım
Sensin benim baş tacım
Sevgili Peygamberim
Hayatsın tenimizde
Gülsün gülşenimizde
Cansın bedenimizde
Sevgili Peygamberim
Çocukların göz nuru
Ümmetinin gururu
Gönlümüzün süruru
Sevgili Peygamberim
Peteğimizde balsın
Bayrağımızda alsın
Sevgin bizlere kalsın
Sevgili Peygamberim
Karanlığa güneş ol
Aşk ol kalbimize dol
Budur yarınlara yol
Sevgili Peygamberim
Açılır gonca güller
Gül kokar bizim iller
Adını anar diller
Sevgili Peygamberim
M.NİHAT MALKOÇ
M.NİHAT MALKOÇ
Ya! Resul...
Bilebilseydi anneler
Senin "anne" dediğin kadının
Mübarek olacağını;
Seni almak adına,
Vallahi de yolarlardı saçlarını
Bilmediler,
Bilemediler...
Ne yazıktır ki,
O mutluluğa eremediler
O bilmeyenler şimdi
Vurarak dizlerine yansın
Seni "öksüz" görüp
Sütanne olmayan
Bahtsız kadınlar utansın
...
Ne bilsinler ki;
Bir öksüz, büyüyecek
Nebi olacak
Resul olacak
Ne bilsinler ki;
Yaşadıkları cahiliye
O'nunla son bulacak
Çocukken bilmeyenler
Büyüdün de bildiler mi?
Hakk'a çağırırken sen;
İnanıp da geldiler mi?
Şimdi seni görüp de
Bilmeyenler yansın
Hakk'a yaptığın çağrına
Gelmeyenler utansın
...
Ya! Resul seni
Görmesine görmedim
Çağırdığın kutlu davete
Gözü kapalı koşarak geldim
"Beni görmeden inanan kardeşlerimi,
Görmek isterdim" diye duyurmuştun
Yarın mahşer gününde
"Ümmetimin çokluğu ile
Bilineceğim" buyurmuştun
Aldırış etmeden
Seni bilmeyen mihraklara
Çağrına uyarak geldim
Yüzlerimi sürmek için
Ayak bastığın topraklara
Ne kadar korksam da
Kıyametin şiddetinden
O kadar ümitliyim
Merhametinden,
Şefaatinden...
Varsın sana olan sevgimi
Sananlar " çılgınca " sansın
Bilip de öleceğini
Şefaat dilemeyenler utansın...
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Hira Dağı
Can Resule ocaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sımsıcak bir kucaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Cümle taşlar dile geldi
Yabaniler ele geldi
Bütün canlar güle geldi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere mescit oldun
Hakikat nuruyla doldun
Göçtü kervan, sen de soldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Üstüne ayetler indi
Mazlumun gözyaşı dindi
Peygamber kokusu sindi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Dağların başında taçtın
Ayet ayet çiçek açtın
Gül yüzlüye ışık saçtın
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere yârân oldun
O göçünce viran oldun
Zalimlere niran oldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Duydun kutlu dilekleri
Ağırladın melekleri
Tutuşturdun felekleri
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sen tefekkür deryasısın
Müminlerin rüyasısın
Vicdanların mayasısın
Hira Dağı, Hira Dağı...
M.NİHAT MALKOÇ
M.NİHAT MALKOÇ