Eğitim Sitesi

Açık Mektup-2 Şiiri

Açık Mektup-2

Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde

Siz sancı ne bilebilir misiniz?

Yirmi beş yaşında bayram gününde

Siz açlıktan ölebilir misiniz?

***

Boz ekmeğe katık edip soğanı,

Ve içerek üzerinden ayranı,

Temmuz ortasında öğle zamanı

Siz mercimek yolabilir misiniz?

***

Okunurken şu mübarek ezanlar,

Kelle çekip İslamlığa kızanlar,

Ey haksızlık kitabını yazanlar

Siz hak nerde bulabilir misiniz?

***

Size göre,mezar yokluk kapısı;

Bize göre ebedilik tapusu

Öte dursun sebeplerin hepisi;

Siz ölürken gülebilir misiniz?

***

Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;

Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,

Ezildik altında baskının,zulmün;

Siz... çağırsak gelebilir misiniz?

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

hande anne şiiri ğönder slm adım hande

Murat BARDAKÇI Şiirin ana teması çok güzel. Güzel bir dille yazılmış. ALLAH razı olsun harika olmuş....

batuhan bu şiir çok güzel

Şahin Halkın,adaletin,gerçeğin,Anadolunun hiç susmayan,susmayacak sesi.Duyguyu sömürmeyen,o duyguların yaktığı ses.ağzına sağlık Abdurrrahman Abi

ahmettoper Gerçekleri konuşmak her zaman gerçek zatların şiarıdır. Saygılarımla

Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Aşık Ali'ye Cevap

Önce selamına, aleykümselam

Şiirli mektubu aldım bilesin...

Borçlu kul koymasın cihanda Mevla'm

Yazıp cevabını saldım bilesin...

***

Gelen misafirin yeri başımdır;

Sormuşsun söylerim, dert yoldaşımdır

Sevgi; ruhum, madde; mezar taşımdır

Şekili manaya böldüm bilesin...

***

Giydim bir ateştir, aşkın örtüsü;

Sorulmaz ölçüsü, olmaz tartısı

Benim tek düşmanım küfür ordusu;

On beş sene kılıç çaldım bilesin...

***

Rağbetim olmadı şöhrete şana

Muhtacım her zaman ilmi irfana

Derime tuz sermek yakışmaz sana

Hem acıdım, hemi güldüm bilesin...

***

Hakikatin sırrı:Hükmü hakikat...

Makam söze sığmaz, mekan iki kat...

Dalıp tefekküre eyle tahkikat,

Yağdı Ab-ı Rahmet, doldum bilesin...

***

Kamil işi değil öğünmek, kibir;

Nimete şükür var, belaya sabır...

Arkada bol günah, önde dar kabir...

Temiz doğdum kirli öldüm, bilesin...

***

Doksan dokuz mağlup aşık yüz olsun;

Beni de say, gedik rakam düz olsun;

Hangi dersi vereceksen öz olsun

Kırk sene sınıfta kaldım, bilesin...

***

Bilirim doğmuşum ölmek üzere

Görevim doğruyu bulmak üzere...

Mahşerde imtihan olmak üzere,

Dünyaya ders için geldim bilesin

***

Severim, okşarım darılır sanma!

Vaktim az, yazmaktan yorulur sanma!

Daha derinlere inerdim amma

Aha burda karar kıldım bilesin...

Abdurrahim KARAKOÇ

Yalvarış

Ya Rab, bu hasrete can dayanmıyor

Zaman kısa ben yorgunum yol uzun

Her adımda bir engel var salmıyor

Zaman kısa bin yorgunum yol uzun



Mümkün mü bu yolda maksuda ermek

Mümkün mü sılada dost yüzün görmek?

Aşıka ar gelir geriye dönmek

Zaman kısa ben yorgunum yol uzun



Çekilmez bir selek vurdun arkama

Şaşırdım yollarda kaldım aksama

Umudum her zaman bakidir amma

Zaman kısa ben yorgunum yol uzun



Sevip sevilmemek varsa kaderde

Hangi doktor ilaç verir bu derde?

Hastayım susuzum gurbet illerde

Zaman kısa ben yorgunum yol uzun



Ey hanlar halkeden Hancı Hancı!

Bir yudum askınla doğdu bu sancı

Ey fakir ekmeği Mümin inancı!

Zaman kısa ben yorgunum yol uzun.

Abdurrahim KARAKOÇ

Bereket

Aşk dedin, bağrıma soktun bıçağı

Akan kanım göl olmadan tükenmez

Sevda kokan bu yaranın çiçeği

Petek petek bal olmadan tükenmez



Hasret nedir? Yarına sor, düne sor

İnanmazsan dönder-aktar gene sor

Sensiz geçen geceleri bana sor

Saatleri yıl olmadan tükenmez



Görsem derim biçimini, rengini

Kötü talih yüksek yapar engini

İçimdeki bu sevginin yangını

Kemiklerim kül olmadan tükenmez

Abdurrahim KARAKOÇ

Açık Mektup-2 Şiiri