Bir Buğday Tanesi
Sultan Süleyman kuşları çağırmıştı,
Bir tanesi zamanında gelemedi.
Sultan Süleyman öfkelendi,
Emrime karşı mı geliyorsun?
Seni cezalandırayım da gör, dedi.
Kuş, Süleyman’a dedi ki;
Sen koca bir sultansın,
Cinler, rüzgârlar emrinde senin,
Benim gibi bir kuştan ne istersin?
Dilersem yıkarım saltanatını senin.
Sultan Süleyman dedi ki;
Ey kuş, bu küçücük halinle,
Nasıl yıkacakmışsın saltanatımı?
Kuş dedi, ey sultan kendine güvenme,
Tacına, tahtına, gücüne güvenme.
Yakın şehirde bir vakıf var,
Kimsesizlere yardımı var,
Yolda kalmışa, garibe, yoksula,
Öksüze, yetime yardımı var,
Vakıf için ekilmiş bir tarlası var.
Uzatma ey kuş dedi Süleyman,
Bunun bizimle ne ilgisi var?
Ey Süleyman dedi kuş, beni dinle,
Şimdi uçup gider, vakıf malı tarladan,
Bir buğday tanesi, kapıp gelirim.
Ne olacak ki, bir buğday tanesinden?
Diye sordu sultan Süleyman.
Ey sultan, dedi kuş,
Bu buğday tanesi vakıf malıdır,
Senin malının içine atarım.
Bu buğday tanesi vakıf malıdır,
Bunda kurdun kuşun hakkı var,
Fakirin, yoksulun, kimsesizin hakkı var,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var,
Bu buğday tanesi saltanatını yıkar.
Ahmet YÜCEL (10.04.2006)
Ahmet YÜCEL Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Atatürkçülüğüm
Güneş balçıkla sıvanmıyor efendim
Ülkemi aydınlatan Güneş ATATÜRK
Atılıp tutmakla sönmüyor efendim
Gönlümdeki bu sevda bir başka
Baktığım her yerde senin hayalin
İç ve dış hainlere çiğnetmeyeceğim
Vatana binlerce can fedâ olmalı
Atama atıp tutanlar nerde hani
Gerçeği haykırmanın vakti geldi
Türk milletinin mehdisi Atatürk
Türk milletinin güneşi Atatürk
Güneş balçıkla sıvanmıyor efendim
Ülkemi aydınlatan Güneş ATATÜRK
Atılıp tutmakla sönmüyor efendim
Ataya deccal denilemezdi bak şimdi
Ahir zaman Deccalin de vakti geldi
Ben Allah'ım diyecek,
hem dünyayı gezecek
Bir yanı cennet, bir yanı cehennem
Uzatmayayım, merak eden araştırsın
Ataya bu şiirin vakti geldi.
Atamın "HAKİKAT NERDE?" şiirini
Okumuştum lise yıllarında kütüphanede
Cevabi bir şiir yazmıştım hatırlarım 1980'de
Hakikat benim, hakikat bende
Vatanı milleti seven her Türk'tedir hakikat.
Her manik atakta Atatürk sevgisi taşar gönlümde
Manik atak geçsin diye bekledim ben de
Ataya bu şiirin vakti geldi
Güneş balçıkla sıvanmıyor efendim
Atatürk sevgisi gönlümden gitmiyor efendim
"Doğacaktır sana vaad edilen günler Hakkın
Kimbilir belki yarın, belki yarından da yakın"
"Ne mutlu türk'üm diyene" kesinlikle inandım
Bu sözü ırkçılığa çekenlere prim vermedim.
Hem "Bir Türk dünyaya bedeldir." inandım
Gün gelecek bu sözün hakikatı yaşanacak.
Dış ve iç destekli bu terör de birgün bitecek
"Yurtta barış, dünyada barış." inandım
Gün gelecek bu sözün hakikatı yaşanacak.
Ruh ölmez. Ölümsüz ruhum Atatürküm
Herkes bol keseden slogan üretiyor
Atatürk yoluna ölürüm diyor
Benim bildiğim, inandığım Atatürkçülük
Vatana, millete hizmet üretmektir.
"Köylü milletin efendisidir." neden?
Bu millete hizmet eder köylümüz
Atatürkçüyüm diyenlere bakıyorum
Köylünün oyuna karşı çıkıyorlar
Atatürkçülük bu mudur, bu mudur?
İçimden geleni yazdım, geldiği gibi
Güneş balçıkla sıvanmaz, dediğim gibi
Varsın herkesin kafasında
bir Atatürkçülük olsun
Benim Atatürkçülük aşkım, sevdam da
Vatana, millete hizmettir, dediğim gibi.
27.07.2011
AHMET YÜCEL
Ahmet YÜCEL
Yüreği Sevgi Dolu Ayşe Kızım
Beş yaşlarında bir kız çocuğu,
Bir gün haberleri izlerken televizyonda,
Afrika’daki aç, cılız çocukları görür,
Onların hâline çok üzülür,
Odasına geçip ağlar, ne yapacağını düşünür.
Mutfaktan ekmek alıp doğrar ve kırıntıları,
Televizyonun üzerindeki ızgaradan atar,
Ne zaman evde kimse olmasa tekrarlar,
Yüreği sevgi dolu bu kız çocuğu,
Yaptığı bu işle mutlu ve huzurludur.
Bir gün televizyon bozulur,
Eve tamirci çağırılır,
Televizyonu açıp bakınca usta,
Der bunun içi ekmek kırıntısı ile dolu,
Anne, baba hayretle bakar.
Tamircinin yanında, evin neşesi Ayşe’ye,
Bağırır çağırırlar, çok kızarlar,
Sonra annesi der niye böyle yaptı acaba?
Ayşe ile konuşur, Ayşe’yi dinleyince annesi,
Pişman olur, bağırıp çağırdığına.
Ayşe’ye sarılıp ağlar annesi,
Bağışla bizi kızım der,
Dinlemeden, sormadan kızdık sana,
Yüreği merhamet, şefkat dolu kızım,
Sana vakıfları anlatayım.
Kızım, senin gibi düşünen,
Yürekleri sevgi dolu, iyi insanlar,
Bir araya gelerek, vakıflar kurdular,
Kimi yolda kalmışa, kimsesize,
Kimi açlara, yoksullara el uzattı.
Tok, açın hâlini bilmeli,
İnsan insanı hep sevmeli,
Bugün sana, yarın bana demeli,
Okumak isteyene yardım etmeli,
Vakıfların görevini böyle bilmeli.
Ayşe kızım karar verdi,
Ben de vakıflar için çalışacağım, dedi,
Annesi sana da bu yakışır kızım, dedi,
Daha ilköğretimde okurken,
Bir vakıfta görev aldı.
Her zaman insanlara hizmet etti,
Pek çok çocuğu okuttu,
Öksüze, yetime anne oldu,
Evsizlere ev, işsizlere iş buldu,
Çalıştığı vakfa müdür oldu.
Çoğu zaman yardımları,
Kendi maaşından karşılardı,
Yüreği sevgi dolu Ayşe, mutluydu,
Yaptıklarını yeterli göremiyordu,
Kız çocuklarının okumasını istiyordu.
Biliyordu ki, kız çocukları merhametliydi,
Hepsinin yüreği sevgi doluydu, şefkatliydi,
İşte bunun için okumalıydı kız çocukları,
İsterse çalışmasınlar ama yine de,
Okumuş, bilgili birer anne olsunlar.
“Haydi, kızlar okula!”
Bu kampanyayı duyunca,
Çok sevindi Ayşe, gözleri doldu, ağladı,
Vakıf olarak bu işe gönül vermişti ya,
Bütün yurda yetmiyordu vakfın gücü.
Üç beş hayırseverin yardımları vardı,
Onunla en iyi hizmeti yapmaya çalışıyordu,
Bazen yardıma muhtaç birini gördüğünde,
Vakıf parasından harcamaya kıyamıyordu,
Kendi maaşından karşılıyordu.
Bir gün Ayşe’nin vakfındaki muhasebe müdürü,
O gün ödenmesi gereken borçları için,
Beş gün sonra maaşından vermek üzere,
Vakıftan borç almak istediğini söyledi,
Ayşe çok üzüldü, muhasebe müdürü iyi insandı.
Beş gün yaşayacağının senedi mi var?
Vakıf malından borç almak hangi kitapta yazar?
Yirmi beş günlük ücretini al ve görevi bırak,
Borç alsan, bir gün sonra ecel gelse, ne olacak?
Vakıf malında, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.
Ahmet YÜCEL
Derdin Öğretmenim
Sevin çocuklar birbirinizi
Hepiniz kardeşsiniz derdin.
Kırmayın sakın birbirinizi
Kalp kolay yapılmaz derdin.
Okumayı yazmayı öğrettin bize
Sevmeyi sevilmeyi öğrettin bize
Vatanı birlikte yüceltelim derdin
Hep güzel şeyler öğrettin bize.
Şanlı tarihimizi öğrettin bize
Bir eser de siz bırakın vatana derdin
Çok şehit verdik, vatan için derdin
Vatandı, milletti, bir de biz idik bütün derdin.
Okulda derdimizle sen ilgilenirdin
Bizi lâyıkıyla sen yetiştirdin
Nasıl öderiz öğretmenim, hakkını senin
Anamın, babamın bir de öğretmenimin
Hakkını asla ödeyemem derdin.
24 Kasımlarda değil, her zaman
Anıyorum öğretmenim seni
Unutulmak istemeyen, eser bıraksın derdin
Yurdun her köşesinde eserin var senin.
Vatandı bütün derdin, biz idik bütün derdin.
Şimdi senin eserlerin de, senin izinde
Bir hedefin olsun derdin senin de
Vatana lâyık olmak benim hedefimde.
Seni unutmadım, unutamam öğretmenim
Seni unutmadım, unutamam öğretmenim.
Ahmet YÜCEL
18 Kasım 2009
Ahmet YÜCEL