Çıplak Ölüm
Bana gülebilir misin
Hüzünlü çocuk
İçinde tokluğun olmadan.
Bana gözyaşı dökebilir misin
Ölüme savunmasız yakalandığın
Elinde sapanınla,
İçinde teninin öfkesi yüklü
Bir taş
Atamadığın?
Anan baş ucunda
Kuru ağlıyor
Çocuk.
Bir şey
Anlatamadığın
Sözcüklerle
Gözün açık
Böyle sessiz sedasız
Gidişine.
Anan kuru ağlıyor çocuk
Donuk bir gülümsemeyle
Veda edişine.
Anan
Kuru ağlıyor
Çocuk
Anan kuru ağlıyor
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Memleket Dilencisi
Üç kişiydiler.
Daha düne kadar
Yürek yangınları vardı.
Oysa şimdi mühür gözleri suskun.
Annelerine sarılmış iki çocuk
Ağlamakta
Bankta.
Üç kişiydiler.
Dertleri üç kat daha fazla.
Sümüğünü çekiyor birisi,
Yanakları kızarmış birinin
Ayazla.
Üç kişiydiler
Iraktan kaçıp gelen.
Mülteciydiler.
Babasız iki çocuk,
Kocasız anne.
Ekmeksiz, aşsız,
Çaresiz.
Memleket dileniyorlardı
Memleket
Savaşsız.
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA
Allah'tandır
ALLAH'TANDIR
İnsanlar kötü haberi
Duysa bile Allah’ tandır
Şerlik düşünüp şeytana
Uysa bile Allah’ tandır..
Alır veresiye malı
Derki öderim ben salı
Sözünden şeytanın dölü
Caysa bile Allah’ tandır
Din ile akıllar çelip
Yeniliğe karşı gelip
Kimsesiz soğukta kalıp
Buysa bile Allah’ tandır
Biliyor Rab şerden yana
Canisi gelmez imana
Elinde bir bıçak cana
Kıysa bile Allah’ tandır
Bakmaz canlının türüne
İnmez manada derine
İnsanı hayvan yerine
Koysa bile Allah’tandır
Suçsuz döver dizlerini
Şer paylaşır kozlarını
Kin bürüyüp gözlerini
Oysa bile Allah’ tandır
Canbaba böyle bellet i
Halka öğretir zilleti
Hırsızlar masum milleti
Soysa bile Allah’ tandır
AHMET CANBABA
Ahmet CANBABA
Zaman
Saat tik tak eder zamana karşı,
Zaman başkaldırır saat içinde.
Şimdi keyif saati der kimi
Mutlu olmak var
Yarına kadar.
Senin için sakladığım
Birkaç iyi günüm var yaşamımdan
Zora gelince kullan yaşa.
Senin için duruyor sevgilerim içimde
Kimseye vermediğim.
İçimde sakladığım umudum senin için.
Hep çalışmak zannettik yaşamayı.
Biraz az giyinirdik
Biraz daha az yer içerdik
Daha çok sevmek için birbirimizi.
Biraz daha çok zaman ayırmak için
Az kullanırdık kötülüklerde zamanı.
Az acılar çekerdik ıslak bakışlardan.
Bizi terk ederken zaman
Şefkati katılaştırdı yüreklerde.
Ne zaman nüksederse sancılarım
Saatleri sancılarımdan anlarım.
Kanatırcasına ısırıp dudaklarımı,
Uykularımda tutunurum hayata.
Nasıl bir zaman dilimindeyiz
Gidilemiyor yolsuzluğun üstüne
Rüşvetin, irtikabın,
Yağmurun, çamurun, selin.
Geliyor üstümüze savulun
Eziliyor altında kalan.
Bir başarabilsek diyorum temiz kalmayı.
Zamanın yönünü bulun.
Zamanın rengi şafakta nasıl?
Doğuyor üstümüze renkler.
Kimi gün yeşil, kimi gün kırmızı.
Kimi gün karanlıklar taşır.
Gün dağlardan battığında
Zaman ayıbı gölgeler.
Zaman takvim
Takvim yaprak yaprak acı
Zaman artı, zaman eksi.
Bizden önce gelenler soymuşlar zamanı.
Zaman aç,
Zaman perişan,
Zaman çıplak,
Zaman üşüyor.
Ne yapalım bizlere
Böyle bir zamanda
Yaşamak düşüyor.
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA