Eğitim Sitesi

Karşıki Dağın Yamacında Şiiri

Karşıki Dağın Yamacında

Karşıki dağın yamacında

El kadar ufacık tarlada

Bir karasaban, bir çift öküz

Hava sıcak, karnım aç

Bıktım artık demeden

Kök söktürür Ali’ye



Ay amanın yandım aman

Yok mu derde deva olan

Alim çiçektir dağda solan

Bir tarhana, bir kuru soğan

Doğru değil böyle olan



Köyden kente göç edenler

Köylerini unuttular

Köydekiler kent düşlerken

Biber, üzüm kuruttular



Ayağında kara lastik

Komşu köylerle hep küstük

Toprak yolun kenarında

Ahşap evde birer süstük



On bir keçi, yirmi koyun

Olsa keşke bu bir oyun

Feryat eden şu sesimi

Duyun artık, duyun, duyun.

Serdar YILDIRIM Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Serdar YILDIRIM Şiirleri:

Devrim Ateşi ve Atatürkçülük

Dünya Halkları' nın kardeşliği için,
Çalışan devrimciler,
İnsanlığın geleceğine ışık tutan,
Kültür yolunu aydınlatan,
Baskıdan, zorbalıktan uzak,
İnsan yaşantısına karışılmaz,
Bilinci üstüne kurulan,
Atatürkçü fikir ve düşünce sistemi.
* * * *
Bir arkadaşımla akşamdan başlayan,
Sabaha kadar süren konuşmalarda,
İlk zamanlar beni sessizce dinleyen,
Ayakkabı tamircisi arkadaşımın,
Gecenin bir vakti aniden beliriveren
Çakmak çakmak bakışları:
Yediğime, içtiğime kimse karışamaz.
Bu konuda teklif bile sunulamaz,
Dediğini unutamadım.
* * * *
Kırtasiye dükkanımın yanına
Tamirci dükkanı açtığında,
Hayatın akışına kapılıp,
Savrulup gitme durumu vardı.
Zamanla gerçekleri öğrendi, bilinçlendi.
Araştırdı, anlattıklarımın doğruluğuna inandı.
Atatürk, en büyük devrimcidir, dedi.
Devrimciliğin önde gelen savunucusu oldu.
Sonraki konuşmalarda bir ben söyledim, bir o anlattı.
Anlattıklarıyla kültür yolunu aydınlattı.
* * * *
Aradan 5 yıl geçti.
Arkadaş, o dükkandan taşındı.
Ben anılardan rahatsız oldum.
Ayları gün diye hesap ettim.
Ben de dükkanımdan taşındım.
* * * *
Sonradan görüşmemiz devam etti.
Genelde ben arkadaşı yeni dükkanında rahatsız ettim.
Akşamdan sabaha konuşmamız devam etti.
Engelleri yıktık, kötüleri cezalandırdık.
* * * *
1994-95-96 yıllarında İstanbul'a gittim.
Yayınevleri beni pas geçti.
İngiliz, fransız olsan,
Hikayelerini kitap olarak basardık.
Türk'sün, yazdıklarını çöpe at dediler.
* * * *
3-Eylül-1997 yılında Ayla ile evlendim.
38 yaşındaydım, internet böylesine yaygın değildi.
1999 yılında oğlum Serkan dünyaya geldi.
Birkaç ay sonra tamirci evime geldi.
Araba almış, yanında 4 işçi çalıştırıyormuş.
Bankada param var, iki katlı villa aldım, dedi.
Nasıl böyle zengin oldun, dedim.
Hep senin anlattıkların,
Soruları cevapladım, olayı çözdüm, dedi.
* * * *
Ben soruların cevabını bulamadım.
Babam öğretmendi, zor geçiniyordu.
Ben şimdi zar-zor geçiniyorum.
Ben devrimciyim ve Atatürkçü kalmak istiyorum.
* * * *
Neden bunları yazıyorum?
Önemli olan, insanlığın geleceği.
Hiçbir canlı isteyerek dünyaya gelmez.
Milliyetini, dinini seçme şansı yoktur.
Bütün dinler, taraftarına cennet vaat eder.
Her din kendi dininin en üstün olduğunu öne sürer.
* * * *
Şu son 3 yıldır sadece Atatürk Şiirleri yazıyorum.
Kıyısından, köşesinden olaya girmek zorundayım.
Bazı konularda yapılan hataları onarmak zorundayım.
İnsanlığın geleceği üstüne yapılan kurgunun ayarını yapmak zorundayım.
Bu fikirleri yüzlerce, binlerce insana ulaştırmak zorundayım.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Serdar YILDIRIM

Atatürk Geldiği Gibi Gitti

ATATÜRK GELDİĞİ GİBİ GİTTİ
Sen bu yurdu kurtardın
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdun
Tarihe ismini
Altın harflerle yazdırdın, diyerek,
Bir marş söylüyordum.
* * * *
Birden odanın ortasına
Bir bomba düştü
Ortalığı toz-duman kapladı
Göz gözü görmez oldu.
* * * *
Ben askerde havancıydım
Bombalara alışıktım
İleri gözetleyiciydim
Belimde kasatura
Elimde telsiz, göğsümde dürbün
Havan atışı yaptırmak için,
Dağa, tepeye çıkardım
Havan ile hedefin uzaklığını
Hesap eder, ikinci atışta
Hedefi 12'den vururdum.
* * * *
Tepemden bombalar geçerdi
Ben bombadan korkmam
Bomba benden korkar, derdim.
Ben Türk Askeri'yim.
Türk Askeri hiçbir şeyden korkmaz.
* * * *
Dediğim doğru çıktı
Türk Askeri korkmadı
Odanın ortasına bomba düştüğünde
Oturduğum yerden ayağa kalktım
Her türlü saldırıya hazırdım.
* * * *
Göz gözü görmeye başladığında
Odanın ortasında bir kahraman belirdi
Ben bu kahramanı çok iyi tanıyordum
O kahraman Mustafa Kemal Atatürk
Bunu biliyordum.
* * * *
Atatürk sağa- sola bakındı
Benden başkasını göremedi
Sen kimsin, adın ne,
Bugünün tarihi nedir, diye sordu.
* * * *
Ben Serdar Yıldırım,
Bugün 29-Mayıs-2021 dedim.
* * * *
Atatürk: Türk Askeri bombadan korkmaz
Türk Askeri yenilmez
Türk Askeri esir düşmez
Türk Askeri galip gelir
Yurduna saldıran düşmanlara karşı koyar, dedi.
* * * *
Odanın ortasına bir bomba daha düştü
Ortalığı toz-duman kapladı
Göz gözü görmez oldu
Atatürk geldiği gibi gitti.
* * * *
Bir saat kendime gelemedim
Odanın ortasında dört döndüm
Ben kendimi gerçek sanırdım
Atatürk gerçeği karşısında
Hayal bile değilmişim.
* * * *
Şimdilerde Anadolu'da
Atatürk, en büyük önder ve lider
Türk insanı vatanını çok seven
Atatürk'e minnettar.

Yazan: Serdar Yıldırım

Serdar YILDIRIM

Bir Tek Sen Varsın

Yıldızlar gökyüzünün tavanına asılmış

Ansızın yanıp sönen birer mum ışığı

Ağaçlar toprağın kara bağrından fırlamış

Zamansız rüzgarlarla sallatırlar beşiği



Doyumsuz aşkınla aylar var ki kalbimdesin

Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmelisin

Boş sözlere aldırma eller ne derse desin

Seven kalpler yaşatacak aşklarla aşığı



Bir tek sen varsın benim için özlem doluyum

Beklentim son bulsun artık bana gel bebeğim

Öyle büyük olsun ki aşkın hayret edeyim

Aşkın yanında sönük kalsın güneş ışığı.


Serdar YILDIRIM

Karşıki Dağın Yamacında Şiiri