Eğitim Sitesi

Koca Çınar Şiiri

Koca Çınar

Kökün toprağın derinliklerinde,

Kuvvet almak için sarmalamışsın.

Gözlerin göğün maviliklerinde,

Dallarını bulutlara salmışsın.



Nice zorluklara göğüs germişsin,

Bir set gibi durmuşsun önlerinde,

Heybetinle bu günlere ermişsin,

Ne hatıralar saklı geçmişinde.



Yaşın kaç senin, söyle koca çınar?

Kaç kişi gelip dinlendi gölgende?

Kimi, kimleri gördün koca çınar;

Şu karşıki pınardan su içende?



Aşıkların sırtını okşadın mı?

Soluklandı mı altında insanlar?

Sevda ateşiyle hiç yandın mı?

Yüzüne güldü mü dönüp bakanlar?



Neden tek başınasın bu tepede?

Hangi balta kesti arkadaşını?

İnsaf yok muydu onu tutan elde?

Nasıl ayırdı senden yoldaşını?





Ah!.. acılar depreşir yüreğimde,

Seni garip ve mahzun gördüğümde,

Bir mezarcık yerin var mı ey çınar!

Sırlarım bohçalanıp geldiğimde?

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

Ahmet Alptekin Ahmet Bey;
Roman,Hikâye,Biyografi ve Şiir olmak üzere 6 kitabım yayınlandı.Ancak elimde mevcutları kalmadı.Kendi adıma bastırdığım için kitapçılarda satılmıyor.Şu anda yurtdışında görevliyim isteğinizi yerine getiremiyeceğim.Adresini alıyorum inşaallah yeni baskılarını yaptığımda gönderirim.

ahmet şahin hocam gerçekten çok teşekkür ederim duygu yüklü ve özümüze hitap eden şiirlerin için . diyeceğimki yazılmış şiir kitabın varsa lütfen ücret demiyeceğim çünkü paha biçilmez bir eser olur. Ahmet ŞAHİN Boğazkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü BOĞAZKALE/ÇORUM adresine gönderirsen sevinirim şimdiden en güzel şiirlerini okumak üzere hoşçakal diyorum

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Hatırla

Ağaran şu siyah saçlar

Hatırla diyor ölümü.

Masum duran sessiz taşlar

Hatırla diyor ölümü.



Yer vermeyin kalpte kine

Feryat eder yanar sine

Ömründen giden her sene

Hatırla diyor ölümü.



Ağız açmış kara toprak

İstiyor insanı yutmak

Sonbaharda düşen yaprak

Hatırla diyor ölümü.



Deprem olur yer çalkalar

Ecel aniden yakalar

Göz altında mor halkalar

Hatırla diyor ölümü.



Bel bükülür, tutmaz dizler

Fersiz bakar yorgun gözler

Yüzündeki derin izler

Hatırla diyor ölümü.



Bir gün gelir göçler başlar

Durmaz, akar gözden yaşlar

Kışın göçen göçmen kuşlar

Hatırla diyor ölümü.



Mevlam versin inanç, iman

Zonklar beynin durmaz bir an

Akıp giden bunca zaman

Hatırla diyor ölümü.



Boyun büker dostun ağlar

Taşır seni kalan sağlar

Güzleri bozulan bağlar

Hatırla diyor ölümü.



Bir gün olur biter çile

Kurtlar, kuşlar gelir dile

Eskiyen libasın bile

Hatırla diyor ölümü.



Gücün varsa gitme diren

Var mı şimdi dalya diyen

Gece gündüz ömür yiyen

Hatırla diyor ölümü.



Hayat böyle gelen gider

Kimi ağlar kimi güler

Hüzün veren kamış neyler

Hatırla diyor ölümü.

Ahmet ALPTEKİN

Yanık Çoban

Geçen yıl bu zaman, yani baharda

Çoban olmuştu, köyün davarına.

İlk kuzuyu bu köyde verdi kurda

Sevda ateşi düşünce bağrına.



Sevdalandığı, ağanın kızıydı

Taze, fidan boylu, saçlar topukta

Kız da, kızdı ha! Zühre yıldızıydı

Yaktı garip çobanı bir bakışta.



Ağa kızı sevmek senin neyine

Boşver çoban gel avutma kendini

O kızını verir beyin birine

Yakar ateş inan yandırır seni.



Vazgeçmedi çoban içinden yandı

Karşılık gelmedi ağa kızından

Kızı karşı köyden bir bey aldı

Türküler yakıldı çoban ağzından.



O günden sonra çok ses yankılandı

Dağların yücelen doruklarında

Kayalıklarda göz yaşı yıkandı

Pınarın kaynayan oluklarında.



Sesi duyup ağladı tüm koyunlar

Nağmeyi dinleyen döndü şaşkına

Dağlar, taşlar, sessiz duran yosunlar

Şahit oldular çobanın aşkına.



Yolunuz geçerse bir gün o köyden

Çoban aşkına türküler söyleyin

Bir an sıyrılın dünyadan, her şeyden

Yanık sese kulak verin, dinleyin.



Kamış kavaldan dökülen nağmeler,

Yanan bir yüreğin habercisidir.

Aşkın masumiyetini besteler,

Duyulan yanık çobanın sesidir.

Ahmet ALPTEKİN

Çiğ Taneleri

Gül üstüne düşen çiğ taneleri

Susadım, susadım kandırın beni.

İçimi kavurdu aşkın yelleri,

Söndürün sinemi, söndürün beni.



Kapılmışım cefa, çile seline,

Düşmüşüm insafsız zalim eline,

Darılmış, küsmüşüm yaban eline,

Gönderin sılama, gönderin beni.



Kaçtığım dertlerim izimi buldu,

Kanadım kırıldı, yaprağım soldu,

Gülmeyi unuttum çok zaman oldu,

Güldürün yüzümü, güldürün beni.



Kederi gamı elimle getirdim,

Gönül bahçemde ne dertler bitirdim,

Kendi kendimde kendimi yitirdim,

Dönderin özüme, dönderin beni.



Yüce dağlar set olmuş yolum bağlar,

Gökler ses verirken bulutlar ağlar,

Coşkun sel gibidir durmadan çağlar,

Dindirin gönlümü, dindirin beni.

Ahmet ALPTEKİN

Koca Çınar Şiiri