Eğitim Sitesi

Pınar Şiiri

Pınar

Aman pınar ne olur acı acı akmasan

Zehir olup başları bağırları yakmasan

Eller ne derse desin el sözüne bakmasan

Ne sen memnun ne de o eller menun kenarda

Çalılar arasında güller açmış pınarda



Han garip hancı garip yolcuların suçu ne

Yolumuza giderken düştük derdin içine

İşlerimiz karıştı döndü arap saçına

Ne saç memnun ne arap berber memnun kenarda

Tutam yıkayam dedim su akmıyor pınarda



Bu pınara ağalar paşalar gelme dimi

Gelinlere kızlara suyundan vermedimi

Tadını herkes bilir içipte görmedimi

Senden içenler bilir hepsi memnun kenarda

Acı diyenler desin suyu kesme pınarda



Susadık suyumuz yok pınarı kurutmayın

Gözelerde dikeni ayrığı büyütmeyin

Toprak susuz yaşamaz toprağa kin gütmeyin

Başaklar susuz kalmış boynu bükük kenarda

Bir gözleri kapanmış bir gözleri pınarda

Adem GÜLEÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Adem GÜLEÇ Şiirleri:

Birgün

Dökülür bir gün dişlerin

Yalpalanır gidişlerin

Bir zaman bütün işlerin

Yaş düşer yavaş yavaş



Öfken kinin garezlerin

İçinde kalır sözlerin

Sürmeli badem gözlerin

şaş düşer yavaş yavaş



Seda vermezler çağrına

Gülerler gider ağrına

Yaralı yanık bağrına

Baş düşer yavaş yavaş



Dalga geçip horlarlarda

Kefen biçip bağlarlarda

Güvendiğin dağlardan da

Taş düşer yavaş yavaş



Alışırsın bunaklara

Ayrı konan çanaklara

Yağmur gibi yanaklara

Yaş düşer yavaş yavaş

Adem GÜLEÇ

Hatır

Bedenime hayat veren

Hemi veren hemi alan

Beni yerden yere çalan

Bir güzelin hatırı



Ne yazardım ne çizerdim

Ne de gurbette gezerdim

Dünya çarkım bozardım

Bir güzelin hatırı



Ağladım sustuklarım

Yediklerim içtiklerim

Diyar diyar gezdiklerim

Bir güzelin hatırı



Dizinin bağı çözülen

Haline bakıp üzülen

Yanaklarımdan süzülen

Bir güzelin hatırı



Güzel senin yollarında

Can vereyim kollarında

Zari oldum dallarında

Bir güzelin hatırı.

Adem GÜLEÇ

Çınar

Biz bir hâdika idik yemyeşil kiraz vardı

Kenarlarda kavaklar ortada da çınardı

Ayva narın şevkinden arşu ala oynardı

Birden bire yeşerip coşmuş gürlemiş idik

Sararan sahraları sarıp süslemiş idik



Bu çınarın dalları arşın arşın uzardı

Öyle haşmetliydiki beş metre eni vardı

Bir dalını dokuz köy pay pay edip yakardı

Bahçeye salgın girdi dallar tarumar şimdi

Bahçede ne erik ne menekşe var şimdi



Kenarda kavaklara sarmaşıklar sarıldı

Dibindeki ayrıklar sağa sola yayıldı

Gülistan harap oldu suçlu çınar sayıldı

Şimdi çınar ağacı bir başına kalmakta

Sararmış yaprakları yavaş yavaş solmakta



Ayaklar peydah oldu yürüdüler gittiler

Bir tarafta büyürken bir tarafta bittiler

Bütün nebat anlaştı çınarı terk ettiler

Koca çınar ağacı soldu bitti çürüdü

Destanlık gövdesini yılan çıyan bürüdü



Yağmur yağar sel olur yalağını yıkarmış

Kuru gibi dursada çınar kökte yaşarmış

Kesilen dal yerinde daha gürü çıkarmış

Tüm nebat yürüse de kökler yürümez imiş

Kökü derinde olan çınar çürümez imiş


Adem GÜLEÇ

Pınar Şiiri