Güldüğünde gökyüzünde yıldızım,
Üzülürsen yüreğimde sızısın...
Nice nice on yedili yaşlarda,
Sevgilerin en beyazını yaşa.
Kuşlar uçur, ama sakın unutma
Gökyüzünü kör karanlık da bassa;
Sen her zaman çok sevgili kızımsın...
Ahmet YILDIRIM
Güldüğünde gökyüzünde yıldızım,
Üzülürsen yüreğimde sızısın...
Nice nice on yedili yaşlarda,
Sevgilerin en beyazını yaşa.
Kuşlar uçur, ama sakın unutma
Gökyüzünü kör karanlık da bassa;
Sen her zaman çok sevgili kızımsın...
Ahmet YILDIRIM Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Güldüğünde gökyüzünde yıldızım,
Üzülürsen yüreğimde sızısın...
Nice nice on yedili yaşlarda,
Sevgilerin en beyazını yaşa.
Kuşlar uçur, ama sakın unutma
Gökyüzünü kör karanlık da bassa;
Sen her zaman çok sevgili kızımsın...
Ahmet YILDIRIM
(Meslektaşlarım Mehmet Aslantaş ve
Namık Kemal’in aziz hatıralarına.)
Bülbül sustu, karanfiller ağladı,
Ayla’larım kara yazma bağladı.
Bu ne iş ki, biri bile çok derken,
İki acı yürekleri dağladı.
Aslantaş’ım bir gelmeze gitti oy!
Namık’ımız peşi sıra yetti oy!...
Zalim felek nereden attı bu taşı,
Bu nasıl hız nedir bunun telaşı?
Hayat Yarım, düğün yeni, toy yeni
Cahil mi ne? Hesap etmez hiç yaşı.
Aslantaş’ım bir gelmeze gitti oy!
Namık’ımız peşi sıra yetti oy!...
Gökler parça parça, yer bölüm bölüm
Yangın var; ikizlerde yanar özüm.
Henüz tomurcuklanırken sevgiler,
Nasıl kıydın ah, nasıl kıydın ölüm?
Aslantaş’ım bir gelmeze gitti oy!
Namık’ımız peşi sıra yetti oy!...
Ve onlardan, yüreklerde köz kaldı,
Oturup da dövülecek diz kaldı...
Soluk yapraklar uçuşur her yerde
Meslektaşa yaşanacak güz kaldı.
Aslantaş’ım bir gelmeze gitti oy!
Namık’ımız peşi sıra yetti oy!...
Ahmet YILDIRIM
O unutulası Temmuz akşamı
Sevinçlerimiz, dönülmez yollarda kaldı.
Dudaklarımızdaki kına gecesi türkülerini
Deniz kaplumbağaları götürdü
Kafdağı’nın ötelerine saldı...
Dost yüreklerle gelmiştik size,
En içten duygularla doluyduk.
Neler vermezdik bir güler yüze?
Samimiyetinizle şoke olduk!
Güvendiğimiz denizlere kar yağdı:
Aradık ama bulamadık o eski sizi,
Nasıl yitirdiniz kimliğinizi ?
Ve o Cundalı şehrin denizi,
Dalgalar, martılar hatta Şeytan Sofrası
Vurgun yiyen dostluğa ağladı.
Oysa bilmeniz gerekirdi:
En güzel mantıların
Yüreklerdeki sevgiyle piştiğini.
Oysa görmeniz gerekirdi:
İçilmese de
En güzel çayların,
Samimi davranışlarda demlendiğini.
Güç oldu ama anladık:
Çalıp götürdüğünden insanlar
O şehrin göklerinde yıldızlar
Parlamıyor artık.
Ve o şehrin geceleri,
Sabahsızmış yazık!...
O unutulası Temmuz akşamı
Sevinçlerimiz dönülmez yollarda kaldı.
Dudaklarımızdaki kına gecesi türkülerini
Deniz kaplumbağaları götürdü
Kafdağı’nın ötelerine saldı...
Ahmet YILDIRIM