murat pasayev murada gore cok ıyı
Turnalar
Niçin kaçarsınız benden turnalar
Yoksa beni de avcı mı sandınız
Van Gölü’ne konmayın ha turnalar
Avcılar görürse billah yandınız.
Yine dizilmişsiniz katar katar
Akar durursunuz mavi göklerden
Her biriniz derdime bin dert katar
Uğrar geçersiniz bizim ellerden.
Ya sürüyle ya da çift gezersiniz
Bir başına gören olmaz sizleri
Sonsuz göklerde kanat süzersiniz
Görenlerin buğulanır gözleri.
Bizden de selam götürün turnalar
Geçtiğiniz şehire, beldelere
Ağlayın yüz sürün, sürün turnalar
Yolunuz düşerse kutsal yerlere
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Bir çok deve bir merkep başlarında,
Yükün aldı, düştü yollara kervan.
Irmak kenarında, su başlarında,
Oturup dinlendi, su içti pınardan,
Kaynağın arayıp sormadı kervan,
Eşeği önlerine rehber etti,
At ile devenin zoruna gitti,
Geçitli dağlarda yolları yitti,
Etrafını sardı toz ile duman,
Nice haramiye bac verdi kervan.
Bazen kârı oldu, bazen zararı,
İnsanlarla doldu taştı hanları,
Fedailer kolladı sarp dağları,
Kum saati ters döndü, değişti zaman,
Bir gidip,bir geldi bu yolda kervan.
Yıllar geçti koca ömür çürüdü,
Tüccar yük vermedi ayak sürüdü,
Harami yol kesti, itler ürüdü,
Yine de yol aldı ardına bakmadan,
Kalktı yürüdü durmadı kervan.
Çölleri geçerken Mecnun’ u gördü,
Bağrında bir ateştir yanıyordu,
Gözleri dolarak Leyla’yı sordu,
Kervancı da doldu, yutkundu bir an,
Gördüm diyemedi kahroldu kervan.
Ticaret ayrıldı bilmem kaç kola,
Ne han kaldı, ne gurbet, ne sıla,
Dönüp baktı gidip geldiği yola,
Katarlar dizilmiş, dönmüş o devran,
İzini yitirdi kayboldu kervan.
Ahmet ALPTEKİN
Bir sarhoş gördüm
Kaldırım kenarında
Sereserpe uzanmış
Kimin umurunda!
Şişesi kendisinden
Üç adım ileride
Sadece ruhu değil
Çürümüş bedeni de.
Gören bakıp geçiyor
Hiçbir şey yokmuş gibi
Onun gözü hala şişede
Yanıyor gözleri şişe gibi.
Uzanıp aldı şişeyi
Yaladı... yaladı... yaladı.
Bakıp bakıp cemiyete
Ağız dolusu salladı.
Baştakilerden başladı
Nasibini almayan kalmadı
Daha da ileri gitti
İnancıma küfretti.
Duymaz olaydım keşke
Yaklaştım yanına
Tükürdüm suratına
K... herif! diye.
Az ötede bir karabaş
Bana sitemle baktı.
Hakarete uğramışçasına
Gözünden yaşlar aktı.
Ahmet ALPTEKİN
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Toprak kokar bedenimiz, tenimiz,
Yanık çıkar türkü olur sesimiz,
Koçyiğidiz bilinmezmi yerimiz,
Biz bu toprağın yiğit çocuğuyuz,
Biz vatan uğruna can, can veririz.
Kavga dendimi ölesiye varız,
Dost olana biz de sadık yarız,
Havada kelebek gibi uçarız,
Biz bu toprağın yağız çocuğuyuz,
Biz kızdıkmı arı gibi sokarız.
Soframızı düz ovaya kuirarız,
Misafirsiz oturmaya korkarız,
Aç kimseler var mı diye sorarız,
Biz bu toprağın cömert çocuğuyuz,
Biz ancak misafirle doyarız.
Çatal, kaşık, bıçak nedir bilmeyiz,
Oturur bir kuzuyu elle yeriz,
Geride başka bir şey var mı deriz,
Biz toprağın pehlivan çocuğuyuz,
Biz ayranı bakraçlarla içeriz.
Mecnun olur çöle iner gezeriz,
Kerem olur yanar yanar döneriz,
Ferhat olur nice dağlar deleriz,
Biz kıraç toprağın mert çocuğuyuz,
Biz sevdikmi adam gibi severiz.
Kalleşe, namerde dönüp bakmayız,
Korkakları adam bile saymayız,
Boş gürültüye papuç bırakmayız,
Biz bu toprağın asil çocuğuyuz,
Biz gürledikmi gök gibi gürleriz.
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Ahmet ALPTEKİN