Çürük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kaçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak, Sızıntı
Pılı Pırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
Kollayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
Kuzuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
Ezkaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla, Kazara, Kazayla, Rastgele
Balık Yumurtası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
Müzmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
Mücahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Büküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kıvrım
Editör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
Ilgım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serap
Prodüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim, Yapım
Kulluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakol
Gidişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
Dalda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
İka Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Yapmak
Delil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
Akarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
Azaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiltmek, Çıkarmak, İndirmek, Budamak, Düşürmek, Kesmek, Kısmak
Sarhoş Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
Yakışık Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmak, Uygun Düşmek
Racon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka, Gösteriş, Usul, Yol, Yöntem
Öz Yapı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Kişilik
Cebretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
Zühul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
Rüşt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Yetişkinlik
Bihaber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
Ferde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Top
Melun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
Özünlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.