Bukanak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ayak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yorgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
Cennetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
Çıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Görünmek, Artmak, Atlamak, Bitmek, Bulaşmak, Bulunmak, Büyümek, Eksilmek, Erişmek, Gelmek, Gitmek, Görmek, Kazanmak, Kopmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Peyda Olmak, Sızmak, Taşınmak, Unutmak, Varmak, Vurmak, Yok Olmak, Yükselmek, Yürümek
İptidai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
Kanıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
Kısırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akamet
Kâfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
Teşrih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Macun, Sürgü
Aidatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
İmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmece
Karındaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
Öldürülen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
Kuvvetlice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
Flama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alev
Doktor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabip, Hekim, Sağaltman, Sagan
Şeb kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gece
Difraksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırılım
Sığırcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirgekuşu
Tagayyür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
Soldurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Kartelci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekelci
Boğuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
Belli Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek
Tabankeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek
Matkap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
Mandal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
Tabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
Konvoy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
İştiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştah
Egzotik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancıl
Mütemmim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.