Dokunaklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
Görüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
Paylaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Kırışmak, Onaylamak, Üleşmek, Taksim Etmek, Bölüşmek
İçrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklı, Batini
Basket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manka, Çember
Ürün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıt, Önüm, Eser, Hasılat, Mahsul, Meyve, Semere
Abdest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuzu
Kraliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Krallık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Domur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tomurcuk
Talebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen
Bir Hayli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
Ötmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
Ütülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
Özgür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Hür, Muaf, Serbest, Erkin
Körlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
Dayandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
Direkt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız
Buluğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erinlik, Erin Olma, Baliğ Olma
Etli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun, Kalın
İrileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahame
Cumhurbaşkanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reisicumhur
Cavlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Gerçekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
Sam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Yel
Memur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
Hakikatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı, Vefakâr
Müstenkif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser
Tezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabukluk, Frekans
Zenne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
Çoğalma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ziyade
Rebabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
Bezeklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.