Sefillik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yoksulluk, Alçaklık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Daz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dazlak
Müşahede Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
Karayanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
Hasta Bakıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
Tükenmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
Örfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törece
Kompüter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Hıncahınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dopdolu, Ağzına Kadar, Tıka Basa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ebedî Uyku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Penguen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
Satış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Satmak İşi, Satım
Erkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
Şevksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
Kükürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
Siktirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Bayağı
Zımbırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırıltı
Pişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
Bilinmedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul
Plaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plak
Baç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haraç
Teşkil Edilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
Salimen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle, Sağ Selamet
Sağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
Örtük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü
Frikik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serbest Vuruş
Not kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kayıt, Kıymet
Parçalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Ulaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Rabıta, Temas, Aktarma, Münakale, Gidiş Geliş
Düşünce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Endişe, Fikir, Kanaat, Kanı, Kaygı, Mülahaza, Mütalaa, Nabız, Niyet, Rey, Sıkıntı, Tasa, Tasarı, Tasavvur, Karar
Devasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrice, Dev Gibi, Çok Büyük
Mahrumiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksunluk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.