Serdar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başkomutan, Başbuğ
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Cevval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
Bakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
Pervaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
Eklektizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçmecilik
Bitiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
Karakolcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
Tavır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
Aranmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırılmak, Yoklanmak, Arzu Edilmek, Özlenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kuldurbaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
Çağrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
Zehretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
Rakiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet
Müsaade Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
Dışsatım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
Geçit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Bel, Belen, Derbent, İntikal, Transfer
Kıpı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Eğlence, Alay
Çakırkeyif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
Sabankıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayışkıran
İmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmece
Öğrenim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maarif, Tahsil
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Maya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım
İzdivaç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
Adaletsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
Geride Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Köçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakkas, Rakkase
Üstün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
Denek Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
Bulgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
Yok Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
Manevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhsal, İçten, İçlek
Bitiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.