Yetişmiş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Olgun, Yetişkin
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kızarmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
Şahane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel, Fevkalade, Harikulade, Güzel
Yazı Yaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Ova
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Yanar Döner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Janjan
Erkânıharp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
Her Hâlde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyesin, Sağlam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ahzüita kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
Geçer Akçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
Teşkilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt
Eksperyans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
Haliç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
Kıpkızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
Şişinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
Konkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış, Yarışma
Bedbin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Karamsar
Savt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses
Nihai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal
Örgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
Boğucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak, Sıkıntılı
Siyahlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
Muşmula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
Çıkartmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökmek
Kaparo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pey
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Etnografik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunbetimsel
Blöf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
Sakatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Halkiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
Ağlatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
Diremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.