Eğitim Sitesi

Zayıflamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

red Zayıflamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Daralmak, İncelmek, Kurumak, Süzülmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Firak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış

Ayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık

Sinagog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havra

Yağışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurak

Ehlileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleşmek, Uysallaşmak

Dalgalandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak

Murakıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi

Fikirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü

Cuma Namazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cuma

Lif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel, İnce

Arkeoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi

Çav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün

Refah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği

Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü

Kaçıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen

Arlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç

Özbek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur

Pandül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç

Veladet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş

Siyah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara

Ürpermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak

Kirletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek

İşleyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail

İdare Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek

Redaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama

Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv

Tutarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sara

Hapsane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türme

Havali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre

Boş Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız

Muvazeneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü

Yerleşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yurtlanma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğünde 18988 Kayıt Bulundu.