Zorunluluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kıvançla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
Şom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
Kıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
Cefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
Epigrafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilim
Terbiyevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
Tanıtma Kartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
Kırkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tazelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepmek
Yoldan Sapma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
Deterjan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
Cehennem Azabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet
Lüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
Kamufle Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
Müstafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstifa Eden, Çekilen
Aşevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşçı, Aşhane, Mutfak, Aş Ocağı, Yemekhane
Rüzgârlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
İstismar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürme, Yararlanma
Yad Eller kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
Hüner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Marifet, Beceriklilik, Uzluk
Cebi Delik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
Nazire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
Karakabarcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karayanık, Yanıkara, Şarbon
Çalap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Mevla, Tanrı
Mızıkçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Bozgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
Duru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Temiz
Rivayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
Çiroz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.