İptidai Mektep kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlkokul
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
Kırmızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
Bezgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
Kesif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
Tahkir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
Em kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
Haris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doymaz, Aç, Açgözlü, Hırslı, İstekli, Soğumsuz
Allah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müfredat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
Makale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazı
Cadılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
Zaaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama
Hasretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
Palamar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoma
Sütun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
Toplaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
Duyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
Tamam Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
Düzensizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal
Alkol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspirto
Geliştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhya
Pervaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
Laden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Acele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
Yâd Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
Menkıbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dini Hikaye
İkon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak
Yadsılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
Sakınmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
Numara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakam, Ölçü, Sayıt, Oyun, Hile, Düzen, Dalavere, Yalan, Sayı, Not
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.