Abuk Subuk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zeban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil
Vefalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
Haset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
Mükâleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
Sop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Klan, Soy
Palet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
Bayır Kuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
Şatafat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dökülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Düşmek, Hasta Olmak, Kaplamak, Ulaşmak
Ajan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci
İbik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç
Bağfiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç
Şu Anda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
Badana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahek
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Zendost kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
Gönlünü Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge, Bölüm, Kat
Etkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Müessiriyet
Küçük Kardeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
Taşınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
Görklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
Medahil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
Mesaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Ölçümü
Dürtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
Hıyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Salatalık
Kapasite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
Katman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Tabaka
Acılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
Izdırap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
Tömsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
Kibarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncelik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.