Borç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Reddetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
Riayetkâr Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
Ruhsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
Keder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
Mosmor Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
Alçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jips
Mühlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
Pahal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Aksi, Hantal, Ters
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Teessür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
Titreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
İçli Dışlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
Selis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı
Şırınga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
Yoğaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
Pikap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
Tesahup Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
Plaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
Hudut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
Verimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
Toka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma
Açıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
Ahlat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
Toreador kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
Bildirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
Şifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağalma, Onulma
İvinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
Uşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
Dengeleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
Oysaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâlbuki, Meğer, Oysa
Cebi Delik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
Lemis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunma
Oldukça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.