Epistemoloji kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bilgi bilim
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Menopoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
Füturist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemezci
Rantiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
Kale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamal, Kermen, Kurgan
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Günindi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
Önce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
Şema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Filiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, Töz
Islahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
Metafizik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğaötesi, Fizikötesi
Elektronik Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Başmakale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyazı
Keyfiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derme Çatma, Hakir
Hödük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ürkek, Görgüsüz, Kaba, Anlayışı Kıt
Tatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
Rasyonal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Us, Ussal
Esirgeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Rahim
Eşelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Deşelemek, Eşinmek, Kurcalamak
Soyağacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
Anamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
Komutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
Saldırgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Tecavüzkar
Hazmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sindirmek, Dayanmak, Katlanmak, Sabretmek
Arkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
Sunucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdimci
Anormal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli
Bir Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak
Kulübe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatanak, Köşk
Efkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikirler, Tasa, Kaygı, Düşünceler
Malikâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
Çuğul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.