Fecaat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Facia, Musibet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hitabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Ayta
Kaşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Mühür
Bere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
Hakkında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, İlişkin, Baresinde, İçin, Karşı, İlgili Olarak
Şua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işın
Sinek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
Arsıulusal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
Latifçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Genişlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
Yüklem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Mahmul
Utangan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
Muhbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
Atol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Elması, Mercanada, Mercan Adası
Akar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı, Akışkan, Sıvı
Kapsam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul
Zihince kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
Özetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa Etmek, Kısaltmak
İhata Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
Saçalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
Gidiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Çok, Lüks, Ziyade, Sık Sık
Talvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Hangar
Aldırmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
Başkomutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
Şuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
Viladet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğuş
Zırtlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
Dudu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Papağan
Çepeçevre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
Kaşmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
Zail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olan, Ortadan Kalkan, Savulan
Pınar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulak, Çeşme, Kaynak, Memba
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.