Gözlemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Cılız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
Cemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Cümle, Hep
Radikalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köktenci
Çabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
Tıp Kardeşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
Cilasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak
Nisaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hastalıkları
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mızraklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kargılama
Kılgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik, Ameliyat, Pratik
Kabahatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz
Baltalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
İşveren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patron
Mamul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
Çağırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida
Mahpushane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
Helikopter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buralak, Dikuçar
Damat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvey, Küreken, Yezne
Mizaçsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
Hassasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titizlik, Özen, Duygunluk, Duyarlık, Titizlik
Geçişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesirli, Nesneli, Müteaddi
İnkişaf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak
Fenomen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Görüngü, Olay
Cıvıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
Halk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
Rica kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Hahiş, Dileme, Dileyiş
Odur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşte
Zındık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
Çifte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
Süratlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
Sakin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
Step kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.