Huzme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Demet, Işın Demeti
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gülmeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Ruj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
Şu Anda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
Baharat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
Sabuklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
Basak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Seyyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nazik Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
Tekörnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekbiçim, Yeknesak, Standart, Muttarit
Düzmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
İcare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira
Danışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
Yâd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
Kıygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
Korna Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal Vermek
Orospu Çocuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Hilekâr, Kalleş, Serseri
Taptaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
Denyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Emanet, Rehin, Sersem
Kuyudat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
Cerbezeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
Öğür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
Lokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
Bacaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Bodur
Boylam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
Zalimce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
Burmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Döndürmek, Çevirmek, Bükmek Enemek, Hadım Etmek, İğdiş Etmek
Ağırbaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
Lahza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı
Baylanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak, Şımarmak
Hapishane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Tutumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdareli, Eli Sıkı, Hesaplı, Kanaatçil
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.