Küf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Pas
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İkbal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Baht Açıklığı, Gözde Cariye, Odalık
Hizmetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
Madik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
Utanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz
Zevksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
Öksürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yötelmek
Koku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
Cefakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üslupçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
Müfettiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
Tahripkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
Zifos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
Hanuman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Kaltaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarlatan, Yalancı, Namussuz, Hileci
Göğerti Satan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manav
Tesahup Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
Uğraştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul Etmek
Tağşiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Aşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
Gözde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz
Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
Oyumlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
Müdahale Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Karışmak
Lakırdıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze
Naçiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
Çapkıncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Yaşarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
Ufalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçültmek
Tahmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oranlama, Hesap, Keşif, Oran, Kestirme, Düşünme, Tasınlama, Tasın
Aylı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe
Havandeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.