Müşteri kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İhtiyatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Tahliye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Epigrafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilim
Eşinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
Tehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
Prolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndeyiş
Küfretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
İstekle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
Bıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
Döşeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
Holigan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayta
Sabah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
Yoğrulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamulmak
Uzman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
Alakadar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
Öndelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin
Tedariklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak
Engel Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
Cumhurbaşkanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reisicumhur
Pepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
Gamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü
Müessis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
Lektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
Üzgü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
Üreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenasül
Eşkıya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı
Aykırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına
Şahinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
Zat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
Beyzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.