Manşet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Başlık, Kolluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Eleman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
Aylak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
İlaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
Kalkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Davranmak, Girişmek, Havalanmak, Kabarmak, Taşınmak, Uçmak, Yeltenmek
Ralli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil Yarışı
Bebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
Haczetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
Tutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alacakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
Çarpma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
Sefirikebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
Tıynet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Maya, Yaradılış
Savsak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmalci, İhmalkâr, Müseyyep
Konser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
Yutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
Hapis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
Kasaphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha, Kanara
Akdarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı
Eksport kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
Müsamaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
Bal Özü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nektar
Motif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örge, Nakış
Vasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
Daraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dar
Ayrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
Şualamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işınlamak
Sifilis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
Uyarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
Fırlangıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
Lağım Döşemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon
Parlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.