Nazım kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şiir, Koşuk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Süsen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susam
Hanay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
Araba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
Cehil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
Korkulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Kritik, Netameli, Tehlikeli, Vahim
Bent Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
Kerevet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
Dikdörtgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzbucak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhteviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
Dizi Film kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
İçtinap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak, Sakınmak
Tuğrakeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğracı, Nişancı
Mukannen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli
Uyuşmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
İspat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
Tütsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhur, Duman, İçki
Mağlup Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
Donuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mat; Uyuşuk
Sıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
Feyizli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Sanıvermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
Bağlantısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askerî
Çetrefil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Anlaşılmaz, Dolaşık
Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
Türel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Letafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Yumuşaklık, Güzellik, Hoşluk
Gidişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
Akdarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı
Katıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
Anide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Üçüncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.