Pansuman kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sargı, Sarık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pürüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Razı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
Baraj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
Merbutiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Güvence Akçesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
Etkin Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Mertlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
İflah Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzelmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Iskonto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt
Atışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
Çaltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı, Diken
Mermi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
Çocuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
Kinayeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik
Dürtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
Münakaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
Karton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavva, Kalın ve Sert Kağıt
Kefenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek
Mukayyet Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
Güçlenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Kayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Görmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
Çalap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Mevla, Tanrı
Lakayıtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
Alavere Dalavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Gaddar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
Özerk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
Anahtarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çilingir
Kavuştak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
Tahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahşap, Kara Tahta
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.