Parçacık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kırıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Paraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik
Leksikografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
Silsile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
İştahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
Muallim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
Geçenlerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
Göz Tutsağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi
Ötede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Adım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişim, Hamle, Etap, Aşama
Onursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyetsiz, Şerefsiz
Gidermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aradan Kaldırmak, Bastırmak, Çıkarmak, Kesmek, Yok Etmek
Oysa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki
Muarefe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
Fiyatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
Doğurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
Pırasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
Bilmezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
Otopsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açma
Münakale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
Avans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
Kör Körane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
Rahatsız Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Zayıflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
Çekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
Problem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
Tabu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekinsiz, Dokunulmazlık, Yasaklı
Gardiyanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolculuk
Sütre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Teşekkül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Oluşmak
İman Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
Baytar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veteriner
İğneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.