Sükûti kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Suskun, Sessiz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Armoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
Koşullar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
Boyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
Start kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Çıkım, Başlangıç
Dikiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
Raunt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devre, Etap
Berat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
Vurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Karartmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
Tiran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
Peyk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardaç, Uydu
Gariplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
Pesimist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser
Sedef Hastalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedef
Elemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
Çalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
Alim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Bilgin
Celalli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın
Donatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Teçhiz
Umut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Rüya, Ümit, Ferahlık
Ruhsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
Senlibenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
Firar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
Kolektivizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacılık
İmtihan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
Prizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
Yöre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
Müddetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
Tekzip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak
Reis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Lider, Kaptan
Acılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
Ağrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.