Tenezzül kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alçalma, (Fiyat) Düşme, Gönül İndirme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alicengiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
Göresin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acaba, Acep
Sıskalaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
İnançlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Fedakarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özveri, Esirgemezlik
Erzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Yiyecek
Ekber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İnsanüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalbeşer
Vedre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Helke
Epik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
Anlamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
Yutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
Nazar Boncuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
Minkab kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
Bahçıvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağban
Kabza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
Septik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
Öz Yönetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon
İmla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, Yazım
Bibliyografya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
İlişki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
Garet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
Kazımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Temizlemek, Yok Etmek
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
İvedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
Yitikler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
Şok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
Yıldıramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
Çevirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Dilmaç, Tercüman, Mütercim, Komütatör
Belirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
Yaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Dayak Olmak, Söykemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.