Vuruşmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Klasik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşik, Alışılmış
Birleşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
Asla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
Fihrist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, İçindekiler, Katalog
Lekesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
Getirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
Çirkef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
İdam Sehpası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kısık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Sakınım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Tedbir
Radyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleç, Ünalgı, Işın Yayımı
Ateşlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Eşitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat, Muadelet, Müsavilik, Denklik
Kuvvetlendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
Tüketim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
Hengâm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Zaman
Legalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasallık
Soru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sual
Demirbaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
Darülfünun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
Mühim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güncel, Önemli, Ehemmiyetli, Önemli
İkinci Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
Tünel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delme Yol, Geçit
Mısır Tavuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
Zırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
Vuruş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbe, Tempo
Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
Rantiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
Çalışkanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
Teneşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salaca
Başına Buyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Özgür
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.