Yönlendirilebilen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güdümlü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
Kepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
Yılgınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
Mersi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Ol, Teşekkür
Kefillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
Nazarî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Seyran Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
Gaga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Dimdik
Emmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
İltihaplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yangılanmak, İrinlenmek
Cevdet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
Taarruz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak
Görümce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baldız
Vatoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
Heyelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük, Uçkun, Toprak Kayması, Kayşa
Dost kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
Uzuv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye
Görme Engelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
Seçilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Taş Pamuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
Reze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menteşe
Nabekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
Kabızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
Zeyrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık, Zeki, Anlayışlı
Ciddi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
Soğuklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak
Yaşarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
Behişt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
Pare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
Sakınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur, Mehzur, Zerer, Çekingi, İhtirazı Kayıt
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.