Yüklenmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
Sorutkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan
Fedai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
Hidrosfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suyuvar, Suküre, Su Yuvarı
Ne Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haçan
İsticvap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
Kabarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş
Mapus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gazap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
Bilgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumatlı, Malumattar, Malumat Sahibi, Haberli, Agâh, Haberdar, Uyanık
Belirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
Binnetice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
Tür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
Kapılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
Töhmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Kabahat
Funda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
Otokton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
Aldatılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
Raket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tokaç
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Konservatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
Boşboğazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yave, Zırva
Mukannen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli
Otağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
Mukavemet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
Sava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Muştu
İlk Kânun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
Kaldırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül
Nakışçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezekçi
Çentmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
Kesret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.