Aradığınız eş sesli (sesteş) İt kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Köpek. "Bu sokak itlerini başıboş bırakmamak gerek."
2. İleriye itmek "Beş kişi bir arabayı itemiyorlar, zor tabi bayır yukarı..."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Yıl
(dersimiz.com-69598)
1. Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman. "Tam bir yıl sonra tekrar karşılaştık."
2. On iki aylık dönem, sene. "Düğün bu yıl bitmeden yapılacak."
3. Yılmak, bıkmak, usanmak. "Senin bu yaramazlıklarından yıldım."
Eş sesli (sesteş) kelime: El
(dersimiz.com-15338)
1. Parmaklarımızın bulunduğu organ. "Ellerimdeki lekeleri çıkarmak için çok uğraştım."
2. Yabancı. "Gurbet ellerde perişan oldu garibim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Koru
(dersimiz.com-68227)
1. Bakımlı küçük orman. "Bu koruya girmek yasak." "Bu koru çok güzel, her taraf yemyeşil."
2. Korumak işi. "Bu fidanları iyi koru." "Kendini soğuktan koru."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ak
(Dersimiz.Net-8183)
1. Beyaz renk. "Ak saçlı adam geldi ve hiç konuşmadan çekip gitti."
2. Sıvıların akması. "Anons yaptılar, sular bugün de akmayacakmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Alay
(dersimiz.com-18893)
1. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. "29 Ekimde, tören alayında görevliyim."
2. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. "Alay komutanı, yakın akrabam olur."
3. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. "Şişko diye kendisiyle alay edilmesine çok sinir oluyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kuru
(dersimiz.com-48111)
1. Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. "Bu çamaşırlar kuru." "Sobaya iki kuru odun daha atın."
2. Kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. "Biraz da kuru nane katalım." "Bir tencere kuru fasulye pişirdim."
3. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. "Bu kuru bölgede yaşanmaz."
4. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. "Bu çocuk neden bu kadar kuru?"
Eş sesli (sesteş) kelime: En
(dersimiz.com-43203)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Makam
(dersimiz.com-15322)
1. Mevki, konum. "Makamına güvenip konuşan insan, basit insandır."
2. Müzikte söyleme biçimi. "Bu şarkıyı bu makamda söylemeniz yanlış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aş
(Dersimiz.Net-8103)
1. Yemek. "Herkes aşını yedikten sonra pasta keseceğiz."
2. Geçmek, aşmak. "Biz ne sınavlar aşmış insanız, bu sınav ne ki..."
Eş sesli (sesteş) kelime: İn
(dersimiz.com-28960)
1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. "Ayı inine doğru sessizce ilerledik."
2. Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. "Aşağıya in de biraz konuşalım."
3. Değeri düşmek. "Benzin fiyatları hiç inmiyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ağır
(dersimiz.com-68638)
1. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. "Bu çanta çok ağır, ben kaldıramam."
2. Yavaş. "Çok ağır yürüyorsun, biraz daha hızlan."
3. Keskin, boğucu (koku). "Evde ağır bir balık kokusu var."
4. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. "Bize çok ağır sözler söyledi."
5. Sindirimi güç (yiyecek). "Bu saatte ağır şeyler yemek sağlıklı olmaz."
Eş sesli (sesteş) kelime: Arı
(dersimiz.com-68516)
1. Bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek. "Arı sokması çok can yakıyor."
2. Temiz. "Bu zamanda böyle arı bir su bulmak çok zor."
3. Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis, öz. "Çok arı bir zeytinyağıymış, lezzetine bayıldım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yaş
(dersimiz.com-17917)
1. Islak, nemli. "Çimler yaş, sakın oturayım filan deme."
2. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. "Teyze senin yaş kaç?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek
(dersimiz.com-20666)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sel
(dersimiz.com-45059)
1. Su taşkını. "Tüm eşyalarımı selde kaybettim."
2. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın. "Çok seviliyordu, cenazesinde insan seli vardı."
3. Yoğunluk. "Penceren süzülen ışık seli odayı aydınlatıyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ekmek
(dersimiz.com-15337)
1. Undan yapılan bir yiyecek. "Aldığın tüm ekmekler kurumuş, yeni ekmek almalısın."
2. Bir şeyi toprağa ekmek. "Her yıl aynı tarlaya, aynı şeyleri ekmek doğru değil."
Eş sesli (sesteş) kelime: Çile
(dersimiz.com-15959)
1. Zahmet, sıkıntı. "Ben sizi okutmak için çok çile çektim."
2. İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti. "Bana kazak için beş çile de mavi ver."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ek
(dersimiz.com-67753)
1. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. "Üzerine biraz da baharat eklemeliyiz."
2. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. "Gazetenin bulmaca ekini de istiyorum."
3. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. "Bu ip ek yerinden kopmuş."
4. Eklenmiş, katılmış. "Bizim öğrenciler bu ek binada eğitim görüyor."
5. Bitki ekmek. "Bu yıl bizim tarlaya da ayçiçeği ek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ocak
(dersimiz.com-15324)
1. Yılın ilk ayı. "Doğum günü 15 Ocak olması gerekir."
2. Yemek pişirmek için kullanılan yer. "Getirin balıkları da bu ocakta pişirelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kara
(dersimiz.com-15316)
1. Siyah renk. "Kara gözlüm yine gelmiş."
2. Toprak parçası. "Az sonra kara görünür."
3. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. "Dilerim bu kara günler çabuk geçer."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.