Aradığınız eş sesli (sesteş) Cilt kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Ten, deri. "Senin cilt sorununa bu doktor da çare olamadı."
2. Kitap kaplaması. "Bu kitaplar yıpranmış gibi, ciltlense iyi olacak."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Söz
(dersimiz.com-68507)
1. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil. "Sen de birkaç söz söylemeyecek misin?."
2. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti. "Umarın ortalıkta dolaşan sözler doğru değildir."
3. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme. "Bu akşam için bir söz veremem."
4. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte. "Bu şarkının sözleri çok anlamlı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ben
(dersimiz.com-6323)
1. Kendim, ben. "Ben, senin dediklerine kesinlikle katılmıyorum."
2. Yüzde çıkan siyah leke. "Yüzündeki ben, sana ayrı bir güzellik katmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Makam
(dersimiz.com-15322)
1. Mevki, konum. "Makamına güvenip konuşan insan, basit insandır."
2. Müzikte söyleme biçimi. "Bu şarkıyı bu makamda söylemeniz yanlış."
Eş sesli (sesteş) kelime: El
(dersimiz.com-15338)
1. Parmaklarımızın bulunduğu organ. "Ellerimdeki lekeleri çıkarmak için çok uğraştım."
2. Yabancı. "Gurbet ellerde perişan oldu garibim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sel
(dersimiz.com-45059)
1. Su taşkını. "Tüm eşyalarımı selde kaybettim."
2. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın. "Çok seviliyordu, cenazesinde insan seli vardı."
3. Yoğunluk. "Penceren süzülen ışık seli odayı aydınlatıyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sır
(dersimiz.com-68484)
1. Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka.. "Bu aynanın sırrı dökülmeye başlamış."
2. Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey. "Bu sırrımızı kimseye söyleme."
3. Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem. "Uzayın sırları hep ilgimi çekmiştir."
Eş sesli (sesteş) kelime: Cilt
(dersimiz.com-15330)
1. Ten, deri. "Senin cilt sorununa bu doktor da çare olamadı."
2. Kitap kaplaması. "Bu kitaplar yıpranmış gibi, ciltlense iyi olacak."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kuşak
(dersimiz.com-15321)
1. Bele bağlanan kemer. "Bu kuşak kaç aydır belimde, belimin ağrısına iyi geldi."
2. Nesil, jenerasyon. "Bizim kuşak hayatın zorluklarını daha iyi bilirdi."
Eş sesli (sesteş) kelime: Al
(dersimiz.com-15350)
1. Kırmızı renk. "Bak dalgalanıyor göklerde, şanlı al bayrağım."
2. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. "Bakkaldan ekmek almaya gitti, henüz gelmedi."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kâr
(dersimiz.com-67971)
1. Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. "Bu satıştan beş bin kârım oldu."
2. Yarar, fayda. "Bu işten bizim kârımız ne?"
3. Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. "İnan bir lira kârına satıyorum."
Bir yağı türü olan kar ile kazanç olan kâr farklı anlamdadır ve sesteş, eş anlamlı değildir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Koca
(dersimiz.com-15320)
1. Kadına göre eş. "Kocası her akşam eve elleri dolu gelirdi."
2. Büyük. "Koca koca ağaçları acımadan kestiler, orman filan kalmadı artık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kaza
(dersimiz.com-15357)
1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay. "Geçirdiği trafik kazasından sonra iyileşmesi hayli zaman aldı."
2. İlçe, kaymakamlık. "İlçeye gittiğinde yaşlı kadının da ihtiyaçlarını alırdı."
3. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. "Elinden geldiğince namazlarını kazaya bırakmamaya çalışırdı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Taş
(dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Boy
(dersimiz.com-69806)
1. Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. "Buzdolabının boyu tam denk geldi."
2. Uzunluk. "Bu halının boyu biraz kısa."
3. Kumaş için ölçü. "Bize de üç boy kırmızı kumaştan ver."
4. Ortak atadan gelen topluluk, kabile, klan. "Bizim boydan senin gibi hainler çıkmaz."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yaş
(dersimiz.com-17917)
1. Islak, nemli. "Çimler yaş, sakın oturayım filan deme."
2. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. "Teyze senin yaş kaç?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Bin
(dersimiz.com-15302)
1. 1.000 sayısı. "Bin kez de söylesen yine yapacağını yapar."
2. Bir şeye çıkmak. "Arabaya binmesi ile hareket etmesi bir oldu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kıta
(dersimiz.com-15319)
1. Büyük kara parçası. "Antarktika kıtasını hep merak etmişimdir."
2. Dört dizeden oluşan şiir. "On iki kıtalık şiiri ezberlemek kolay olmadı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Top
(dersimiz.com-44028)
1. Çoğu spor oyununda kullanılan yuvarlak nesne. "Topunu getir de oynayalım." "Futbol oynarken bana top atmıyorsunuz."
2. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı. "Bana iki top beyaz kumaş lazım."
3. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah. "Ramazan topu patladı." "Bu top 2. Dünya Savaşı'ndan kalmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aş
(Dersimiz.Net-8103)
1. Yemek. "Herkes aşını yedikten sonra pasta keseceğiz."
2. Geçmek, aşmak. "Biz ne sınavlar aşmış insanız, bu sınav ne ki..."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yay
(dersimiz.com-18892)
1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç ya da metal çubuk. "Oku uzağa atmak için, yayı mümkün olduğu kadar gerginleştirmek lazım."
2. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. "Kızım, şu sofra bezini içeri yayıver. dersimiz.com"
3. Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı. "Ben boğa, kardeşim Yay burcundan."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.