Aradığınız eş sesli (sesteş) Kurum kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Bacalarda biriken kalın is. "Bacada çok kurum varmış." "Kurumları temizleyince soba daha güzel ısıtıyor."
2. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. "Gerekli kurumlara başvuru yaptık." "Çocuk Esirgeme Kurumu"
3. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet. "Sendeki bu kurum inan kimsede yok." "Fazla kurumlanma, senden büyük Allah var."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Öğüt
(dersimiz.com-43378)
1. Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat. "Bu hikayedeki öğüt ne?" "Gel sana biraz öğüt vereyim."
2. Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek. "Un öğütülmüş buğdaydır." "Git bu mısırları da öğüt."
3. Ezmek, çiğnemek. "Yediklerimizi dişler öğütür."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kaz
(dersimiz.com-15317)
1. Ördeğe benzeyen bir tür kuş. "Çocukları, sırf kazlara yem atsınlar diye gittik."
2. Toprağı veya yeri eşmek, kazmak. "Çiçeklerin etrafını kaz ki çiçekler daha da canlansın."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dolu
(dersimiz.com-15335)
1. Bir yağış türü. "Yağan dolu bahçeye epey zarar vermiş."
2. İçi boş olmayan. "Sorun olmaz, arabanın deposu tam dolu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kıl
(dersimiz.com-15362)
1. Baştaki saçlar hariç, memeli hayvanlarda vücudu örten tüyler. "Oldukça kıllı bir vücudu vardı."
2. Huysuz, geçimsiz (kimse). "Gidip ben söylemem, şimdi bana kıllık yapar."
3. Etmek, yapmak. "Akşam namazını kılmak için acele ediyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Al
(dersimiz.com-15350)
1. Kırmızı renk. "Bak dalgalanıyor göklerde, şanlı al bayrağım."
2. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. "Bakkaldan ekmek almaya gitti, henüz gelmedi."
Eş sesli (sesteş) kelime: Asma
(dersimiz.com-15355)
1. Belirli bir tür üzüm veren bitki. "Sapsarı üzümleri koparmak için asmaya uzandı."
2. Asmak işi. "Annesi, yıkanan çamaşırları asmakla meşguldü."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yıl
(dersimiz.com-69598)
1. Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman. "Tam bir yıl sonra tekrar karşılaştık."
2. On iki aylık dönem, sene. "Düğün bu yıl bitmeden yapılacak."
3. Yılmak, bıkmak, usanmak. "Senin bu yaramazlıklarından yıldım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yat
(dersimiz.com-15307)
1. Donanımlı büyük gemi. "Bu ne zenginliktir abi, yeni bir yat daha almış."
2. Uyumak için yapılan işin adı, yatmak. "Akşam erken saatte yatan, sabah erken kalkar, unutma."
Eş sesli (sesteş) kelime: Saç
(dersimiz.com-15326)
1. Başımızdaki kıl yumağı. "Saçlarını kısa kestirmişsin."
2. Etrafa yaymak, saçmak. "Düğünde saçılan paranın haddi hesabı yoktu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yol
(dersimiz.com-15308)
1. Ulaşımı sağlamak için yapılmış yer. "Bu yolu takip edin, tam karşınıza çıkacak."
2. Tüy, saç vb. şeyleri yolmak, koparmak. "Dediklerime dikkat et, saçlarını yolarım senin."
3. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. "Bu soruyu neden uzun yoldan çözmeye çalıştın?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Ek
(dersimiz.com-67753)
1. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. "Üzerine biraz da baharat eklemeliyiz."
2. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. "Gazetenin bulmaca ekini de istiyorum."
3. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. "Bu ip ek yerinden kopmuş."
4. Eklenmiş, katılmış. "Bizim öğrenciler bu ek binada eğitim görüyor."
5. Bitki ekmek. "Bu yıl bizim tarlaya da ayçiçeği ek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kâr
(dersimiz.com-67971)
1. Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. "Bu satıştan beş bin kârım oldu."
2. Yarar, fayda. "Bu işten bizim kârımız ne?"
3. Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. "İnan bir lira kârına satıyorum."
Bir yağı türü olan kar ile kazanç olan kâr farklı anlamdadır ve sesteş, eş anlamlı değildir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Koca
(dersimiz.com-15320)
1. Kadına göre eş. "Kocası her akşam eve elleri dolu gelirdi."
2. Büyük. "Koca koca ağaçları acımadan kestiler, orman filan kalmadı artık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kaza
(dersimiz.com-15357)
1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay. "Geçirdiği trafik kazasından sonra iyileşmesi hayli zaman aldı."
2. İlçe, kaymakamlık. "İlçeye gittiğinde yaşlı kadının da ihtiyaçlarını alırdı."
3. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. "Elinden geldiğince namazlarını kazaya bırakmamaya çalışırdı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dal
(dersimiz.com-15332)
1. Ağacın kollarından her biri. "Ağacın dallarını biraz budamakla iyi ettik."
2. Suya, sıvıya dalmak. "Bu kadar yüksekten suya dalmak pek akıllıca değil."
Eş sesli (sesteş) kelime: Tok
(dersimiz.com-69021)
1. Aç olmayan, karnı doymuş. "Benim karnım tok, yemek yemeyeceğim."
2. Kalın ve gür ses. "Müdür, tok sesiyle hepimizi azarladı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Er
(dersimiz.com-15339)
1. Erken, geç olmayan. "Er ya da geç bu iş olacak."
2. En rütbesiz asker. "Erler, eğitimlerine kesintisiz devam ediyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kafa
(dersimiz.com-29879)
1. İnsan başı, ser. "Şu bereyi giy, kafan üşümesin."
2. Kavrama ve anlama yeteneği. "O kadar anlattım, sizde de hiç kafa yok."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yay
(dersimiz.com-18892)
1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç ya da metal çubuk. "Oku uzağa atmak için, yayı mümkün olduğu kadar gerginleştirmek lazım."
2. Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. "Kızım, şu sofra bezini içeri yayıver. dersimiz.com"
3. Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı. "Ben boğa, kardeşim Yay burcundan."
Eş sesli (sesteş) kelime: Alay
(dersimiz.com-18893)
1. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej. "29 Ekimde, tören alayında görevliyim."
2. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. "Alay komutanı, yakın akrabam olur."
3. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma. "Şişko diye kendisiyle alay edilmesine çok sinir oluyor."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.