Eş sesli, sesteş Tez kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

dotAradığınız eş sesli (sesteş) Tez kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Hızlı, çabuk, acele. "Tez gel Osman, çocuğa bir şeyler oldu."
2. Akademik düzeyde büyük çalışma. "Bugün tez çalışmamı da sunduğumda her şey tamam olacak."

Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.

Eş sesli (sesteş) kelime: Kaza (dersimiz.com-15357)
1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay. "Geçirdiği trafik kazasından sonra iyileşmesi hayli zaman aldı."
2. İlçe, kaymakamlık. "İlçeye gittiğinde yaşlı kadının da ihtiyaçlarını alırdı."
3. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. "Elinden geldiğince namazlarını kazaya bırakmamaya çalışırdı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Geç (dersimiz.com-15310)
1. Erken olmayan. "Sanırım yine geç kaldık, ekmek kalmamış."
2. Bir yerden başka bir yere gitmek. "Karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmak gerek."

Eş sesli (sesteş) kelime: Düş (dersimiz.com-15336)
1. Rüya. "Sen onu ancak düşlerinde görürsün artık."
2. Belirli bir yükseklikten düşmek. "Bardaklar o heyecanla bir anda elimden düştü."

Eş sesli (sesteş) kelime: Aralık (dersimiz.com-67899)
1. Ara. "Dolapla duvar arasında biraz aralık olsun."
2. Uygun, elverişli durum, fırsat. "Bir aralık bulursam eşyaları sana getiririm."
3. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. "Bu aralık ayı çok soğuk geçti."
4. Yarı açık, tam kapanmamış. "Pencereyi biraz aralık bırak da hava gelsin."

Eş sesli (sesteş) kelime: Bağ (dersimiz.com-7527)
1. Bahçe, bostan. "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur."
2. Deste. "Ona bir özür borcum vardı, bir bağ çiçek alıp gittim."
1. İlgi, ilişki, rabıta. "Seninle benim aramda nasıl bir olabilir?"
1. Nesneleri birbirine tutturmak için kullanılan, düğümlenebilir ip, sicim, şerit, tel vb. şeyler. "Pardösünün bağı çözülmüş."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yer (dersimiz.com-15345)
1. Gezinilen, ayakla basılan taban. "Yerde gördüğü parayı alıp cebine atması çok yanlıştı."
2. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. "Bu yerlerde gezmek bana huzur veriyor."

Eş sesli (sesteş) kelime: Mayıs (dersimiz.com-15323)
1. Yılın beşinci ayı. "Her Mayıs ayında çiçeklerle renklenir bu bahçe."
2. Taze büyükbaş hayvan pisliği. "Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... S. F. Abasıyanık.

Eş sesli (sesteş) kelime: Toka (dersimiz.com-42851)
1. Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. "Tokamı kaybettim bulamıyorum." "Beyaz toka yakışmış."
2. Kemer, kayış, ayakkabı vb.de tutturmalık. "Bu kemerin tokası kopmuş." "Çantanın tokasını beğenmedim."
3. El sıkışma. "Babamla da tokalaştın mı?" "Pazarlık için uzun süre tokalaştılar."

Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin (dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ağaç (dersimiz.com-42406)
1. Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. "Bu elma ağacını ben ektim." "Bahçemizdeki ağaçlar yeşillendi."
2. Bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. "Tüm mobilyalar ağaç olsun." "Tezgahı neden ağaç yaptın?"
3. Tahta, kereste. "Bana da biraz ağaç ayarla."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ak (Dersimiz.Net-8183)
1. Beyaz renk. "Ak saçlı adam geldi ve hiç konuşmadan çekip gitti."
2. Sıvıların akması. "Anons yaptılar, sular bugün de akmayacakmış."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kara (dersimiz.com-15316)
1. Siyah renk. "Kara gözlüm yine gelmiş."
2. Toprak parçası. "Az sonra kara görünür."
3. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. "Dilerim bu kara günler çabuk geçer."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek (dersimiz.com-20666)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Makam (dersimiz.com-15322)
1. Mevki, konum. "Makamına güvenip konuşan insan, basit insandır."
2. Müzikte söyleme biçimi. "Bu şarkıyı bu makamda söylemeniz yanlış."

Eş sesli (sesteş) kelime: Ocak (dersimiz.com-15324)
1. Yılın ilk ayı. "Doğum günü 15 Ocak olması gerekir."
2. Yemek pişirmek için kullanılan yer. "Getirin balıkları da bu ocakta pişirelim."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yan (dersimiz.com-69627)
1. Yanmak, ateş durumuna geçmek, tutuşmak. "Soba yeni yandı, az sonra ısınırız."
2. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölüm. "Elif'in yanında otur."
3. Birlikte, beraberinde olma. "Yanındaki kişi arkadaşın mıydı?"
4. Çok üzülmek. "Ben çok yandım, şimdi de sen yan."

Eş sesli (sesteş) kelime: Sıra (dersimiz.com-66135)
1. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya. "Sınıftaki sıraları dışarı çıkarmamızı söylediler."
2. Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. "Herkes okul bahçesinde sıraya geçsin."
3. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. "Bahçede boy sırasına geçtik."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yağ (dersimiz.com-68621)
1. Gıda amacıyla kullanılan bitkisel veya hayvansal madde. "Evde bir damla yemeklik yağ kalmamış." "Yağ fiyatları gün geçtikçe artıyor."
2. Sanayide kullanılan bir mineral madde. "Bugün arabanın yağını değiştireceğim."
3. Abartılı övgü. "Yine öğretmene yağ çekmeye başladı."
4. Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde. "Bana da bir şişe lavanta yağı hediye etti."

Eş sesli (sesteş) kelime: Saç (dersimiz.com-15326)
1. Başımızdaki kıl yumağı. "Saçlarını kısa kestirmişsin."
2. Etrafa yaymak, saçmak. "Düğünde saçılan paranın haddi hesabı yoktu."

Eş sesli (sesteş) kelime: Çay (dersimiz.com-15331)
1. Bir Türk içeceği. "Bu çay, biraz demli geldi bana."
2. Küçük nehir. "Çayın kenarında yılın ilk pikniğimizi yaptık."

Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.

Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü