Çok söyleyen, çok konuşan, çeneli, çalçene.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yırtık kelimesinin mecaz anlamı Utanması, çekinmesi olmayan, arsız.
göçmek kelimesinin mecaz anlamı İrtihal etmek, ölmek.
kaybetmek kelimesinin mecaz anlamı Ölüm dolayısıyla ayrılmak.
kancık kelimesinin mecaz anlamı Kötücü, dönek.
şekerleme kelimesinin mecaz anlamı Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
damla kelimesinin mecaz anlamı Çok az miktar.
saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.
kuvvet kelimesinin mecaz anlamı Güç.
kapkaççı kelimesinin mecaz anlamı Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade.
enerji kelimesinin mecaz anlamı Manevi güç.
dikte etmek kelimesinin mecaz anlamı Birine isteklerini zorla kabul ettirmek.
palazlanmak kelimesinin mecaz anlamı Paralanmak, varlığı artmak.
muhakeme kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama.
melez kelimesinin mecaz anlamı Katışık.
hürmetli kelimesinin mecaz anlamı Oldukça büyük, okkalı.
hınzırlık kelimesinin mecaz anlamı Kötü huyluluk.
bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.
çağlamak kelimesinin mecaz anlamı Coşmak.
hırıltı kelimesinin mecaz anlamı Geçimsizlik, kavga.
eloğlu kelimesinin mecaz anlamı 1. Damat. 2. Koca.
beyzade kelimesinin mecaz anlamı Özenle büyütülmüş, nazlı kimse.
katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz.
gümlemek kelimesinin mecaz anlamı Beklenmedik bir zamanda, ansızın ölmek veya yok olmak.
aç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok istekli, hevesli. 2. Gözü doymaz, haris.
mantarcı kelimesinin mecaz anlamı Yalan söylemeyi huy edinmiş olan.
kaplamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. 2. Duygular için doldurmak. 3. Doldurmak.
çürük kelimesinin mecaz anlamı Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
çiğnemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak. 2. Egemenliği altına almak, hükmetmek.
perde kelimesinin mecaz anlamı Doğruyu görmeye engel olan şey.