ahlat kelimesinin mecaz anlamı

ahlat kelimesinin mecaz anlamı:
Kaba, bilgisiz, duygusuz, biçimsiz adam.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

danışıklı dövüş kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike.

göbel kelimesinin mecaz anlamı Babası belli olmayan çocuk, piç.

çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.

harbi kelimesinin mecaz anlamı Doğru, hilesiz, temiz, mert.

geniş kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. 2. Çok.

kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.

kızağa almak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.

borçlu kelimesinin mecaz anlamı Bir yükümlülük altında bulunan.

sapıtmak kelimesinin mecaz anlamı Saçmalamaya başlamak.

âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.

elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Hiç karışmamak, bir şey yapmamak 2. Bir işi kendine yakıştırmayarak tenezzül etmemek. 3. İlgi göstermemek.

debelenmek kelimesinin mecaz anlamı Boşuna uğraşıp durmak.

kakalamak kelimesinin mecaz anlamı Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak.

cizvit kelimesinin mecaz anlamı Fesatçı.

veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.

allak bullak olmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Karışmak. 2. Şaşkına dönmek.

koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.

ölçmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı olmamasına özen göstermek.

anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.

çığırtkan kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.

dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.

bağdamak kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek.

tabiat kelimesinin mecaz anlamı Huy.

hokkabazlık kelimesinin mecaz anlamı Yalanla dolanla görülen iş.

madrabaz kelimesinin mecaz anlamı Çıkar sağlamak için dürüstçe olmayan yollara sapan kimse. Hile yapan, hileci.

çarpık kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü. 2. Aksi, ters, huysuz bir biçimde.

eşmek kelimesinin mecaz anlamı Araştırmak, incelemek.

kuru kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. 2. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. 3. Akıcı olmayan, duygudan yoksun.

kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.

hedef kelimesinin mecaz anlamı Amaç, gaye, maksat.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü