Kötülüklerden uzak, günahsız.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kulp kelimesinin mecaz anlamı Uydurma sebep, bahane.
sırıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çirkince kendini belli etmek.
kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.
kıstırmak kelimesinin mecaz anlamı Kaçamayacak bir duruma getirmek.
damga kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz kızartıcı durum.
alınmak kelimesinin mecaz anlamı Eleştirel ya da benzeri bir sözün veya kendince olağan olmayan bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak bunu kırgınlıkla göstermek.
boş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işe yaramayan. 2. Bilgisiz. 3. Verimsiz. 4. Anlamsız.
sahneye çıkmak kelimesinin mecaz anlamı Kullanılmak, görünmek, ortaya çıkmak.
parlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İçki içmek. 2. Temizlemek.
abece kelimesinin mecaz anlamı Başlangıç, ilk dönem.
yağcı kelimesinin mecaz anlamı Dalkavuk.
uçurum kelimesinin mecaz anlamı 1. Felaketli sonuç. 2. Büyük fark, ayrılık.
kalafat kelimesinin mecaz anlamı Onarma, tamir etme.
dinsiz kelimesinin mecaz anlamı Acımasız.
ısınmak kelimesinin mecaz anlamı Yadırgamaz olmak, hoşlanmış olmak, alışmak.
kurutmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak 2. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek. 3. Uğursuzluk getirmek, yok etmek.
acısını çıkarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak. 2. Öç almak.
keçi kelimesinin mecaz anlamı İnatçı.
kompliman kelimesinin mecaz anlamı Koltuklama.
çamur kelimesinin mecaz anlamı Sataşkan, çevresine tedirginlik veren, sulu.
atılış kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
ilaç kelimesinin mecaz anlamı Çare, önlem.
ölü kelimesinin mecaz anlamı Sönük, güçsüz, gayretsiz.
çerçeve kelimesinin mecaz anlamı Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan.
tezgâhlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir iş için hazırlık yapmak, işi hazırlamak ya da işe girişmek.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
kuşak kelimesinin mecaz anlamı Aynı çağda yaşayanların tümü, nesil, göbek, batın.
almak kelimesinin mecaz anlamı Ele geçirmek, kazanmak.
yarık kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlık.
göğüslemek kelimesinin mecaz anlamı Karşı durmak, engel olmak, direnmek.